SON DAKİKA
SON DAKİKA


Nasıl bir Türkiye istiyoruz?
5.02.2021

Politikacı, politikasını yapıyor ve yoluna devam ediyor. Yeteneğine göre vatandaşı ikna ediyor veya edemiyor. Ama ” Görünen köy kılavuz istemez,”  atalar sözümüz ise bize gerçekleri gösteriyor. Bizi- bu ülkede yaşayan insanları-bilgisiz, aklı ermez gibi görmeye çalışan politikacılar, kendisini kandırıyor.

Köylü dert yanıyor, üretici dert yanıyor. Tüketici dert yanıyor, esnaf, işçi, memur, emekli dert yanıyor. Kısaca toplumun çoğunluğu bu gidişten memnun değil. Ama iktidar, ülkemizi güllük gülistanlık göstermeye çalışıyor.

                 Cahit Sıtkı’nın dediği gibi,” Memleket isterim/

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; /Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

                Tarlamızı ekemiyorsak, meyvelerimiz, yeteri kadar ürün veremiyorsa bu toplumda  bir sorun var demektir.

                Orta sınıf yok oldu. Ülkedeki insanlarımız ya zengin ve ya fakirdir. Güzel de topraklarımız aynı, akarsularımız aynı, göklerimiz aynı ama ülke aynı ülke değil.

                Ulusal gelirimiz geriledi, orta sınıf yok oldu. Ulusal gelir, çok azınlıkta olan ve ’adına mutlu azınlık’ denilen kişilerin kasalarını dolduruyor. Bu sınıfsal ayırım, aynı ülkenin insanlarını birbirinden ayırdı. Paylaşım kavgası ülkeyi sardı.

                Ne diyor Cahit Sıtkı?” Memleket isterim/Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;/ Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.”

 

                Çiftçi haklı, esnaf haklı, işçi, memur, emekli haklı yönetimi eleştirmekle. Bir yıl önce 100TL ile pazara giden, ablam, kardeşim, eşim şimdi 200 TL ile gidiyor ama aynı şeyleri evine getiremiyor. Sofralarımız fakirleşti. Sosyal hayatımız yok oldu. Suçlu kim peki? Elbette ki bu ülkenin üretime dönük fabrikalarını, ulusal kuruluşlarını  elden çıkaran kişilerdir.

                Gübre ithal, saman ithal, mercimek ithal, buğday, saman, ilaç … ithal olursa ve bu ortamı yaratanları elbette ki alkışlayamayız.

                Bakın yıllar önce Cahit Sıtkı’nın çektiği özleme:” Memleket isterim/

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;/ Kış günü herkesin evi barkı olsun./

Güzel de şairimizin özlediği ülkeyi yaratabildik mi? Kim evet derse inanın yalan söylüyordur. Zenginle fakir arasındaki mesafe arttıkça, aralarındaki düşmanlıklar da artmıyor mu? Pazar artıklarını toplayan insanlarımız var, altgeçitlerde gecesini geçiren insanlarımız var. Bunu ben biliyorum da yönetim kadrosu bilmiyor mu? Elbette ki biliyordur.

İki yıl önce arabamın fenni muayenesine verdiğim ücretle şimdiki arasında en az yüz lira fark var. Kontrol yapan kişiler aynı, binalar aynı ama ücret yüzde 30 civarında artış göstermiş.

Bakkalda, manavda, markette de artışlar belirtilen rakamlardan az olmadı. Peki, bu arada memurun, işçinin, emeklinin artış düzeyine baktığımızda insanlar gün geçtikçe fakirleşiyor. Ama yönetim, ”Biz çalışanımızı enflasyona ezdirmiyoruz,” diyor.  İnanan var mi?

Ne yazık ki Cahit Sıtkı’ya müjde veremiyoruz. Memleket isterim/

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;/ Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Toplum olarak üretileni önce eşit paylaşacağız. Sonra insanımıza sevgiyle yaklaşacağız. İnsanlarımız, bizim gibi düşünmek zorunda değiller. Her görüşe saygılı olmak bizim temel görevimiz olmalıdır. Her insanımız bu ülkenin vatandaşıdır. Vergisini verip vatan borcunu yerine getirmektedir. Çünkü bu ülke hepimizindir.

Yazdıklarımda yalan var mı?        

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap