SON DAKİKA
SON DAKİKA


Milli Egemenliğe Atılan İlk Adım
30.04.2021

Aslında 23 Nisan 1920 tarihinde açılan meclis, bizim üçüncü meclisimizdir. Osmanlı İmparatorluğu, yavaş yavaş Osmanlı Devleti adına dönüşmeye başlamıştı. Çünkü topraklar kaybediliyor, bize bağlı uluslar bağımsızlıklarını ilan ediyorlardı. Doğal olarak gelirler azalıyor ve saray ekonomik yönden zor duruma düşüyordu. Nedeni, uzağı görememek, üreten toplum oluşturamamaktı. Savaşlardan elde edilen ganimetler, bağımlı kıldığımız devletlerden aldığımız vergiler, sarayın lüksüne ancak yetiyordu. Gösteriş için yaptırılan hanlar, hamamlar, köprüler ülke insanını refaha götürmüyordu.

Osmanlı soyunun refah içinde yaşama alışkanlığını sürdürebilmesi için dışarıdan borç alınmaya başlanmıştı. Doğal olarak da yönetim biçiminde yenileşme hareketlerine gidildi. 1850 yılından sonra gözler Batı’ya çevrildi. Genç Osmanlılarla birlikte sanatta, düşüncede Batı tarzında yenilikler getirilmeye başlandı. 23 Aralık 1876 tarihinde Birinci Meşrutiyet ilan edildi. Meclis açıldı ama uzun ömürlü olamadı. Aradan geçen süre yine keyfi yönetimle yönetildi. Uzun bir aradan sonra  23 Temmuz 1908 tarihinde ikinci Meşrutiyet ilan edildi.10 Nisan 1920 tarihide Padişah Vahdettin meclisi kapattı. Üçüncü Meclis ise 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da açıldı. Bu meclis Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı yöneten meclistir. 16 Mart’ta İstanbul, İngilizler tarafından işgal edildi. Ülke işgal altındaydı.

Padişah ve hükümeti meşruluğunu yitirmişti. Mustafa Kemal, 19 Mart 1920 tarihinde yayınladığı genelgeyle Ankara’da olağanüstü yetkilerle bir meclis toplanacağını duyurdu. Bundan böyle sivil, asker ve bütün ulusun emir alacağı en büyük organın TBMM olacağını duyurdu. TBMM Ankara’da İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada toplandı. Bu binanın henüz kiremitleri bile yoktu. Ankaralı marangozlar meclise kürsü yaptılar. Tavana petrol lambası asıldı. Oturulacak sıralar Ankara Öğretmen Okulu’ndan getirildi. 324 milletvekili ile kurulan Meclis’e, 115 milletvekili katılabildi Meclis, 52 asker,42 idareci,39 memur, 32 din adamı, 9 müderris,30 öğretmen 16 doktordan oluşuyordu.

Meclisi açan en yaşlı üyemiz, Şerif Bey, “Ulusumuzun içte ve dışta tam bağımsızlık sorumluluğunu yüklenip kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyuruyorum.” demişti. Ankara Mebusu Mustafa Kemal söz alarak,” Yüce Meclisimiz olağanüstü yetkilere sahiptir. Meclisimiz, yeniden seçilmiş saygın milletvekilleriyle, taarruz ve işgale uğramış saltanat merkezinde canlarını kurtarmış ve buraya gelen saygıdeğer milletvekillerinden oluşmuştur. Meclisimiz, yasal olarak toplanmıştır. 23Nisan 1920 tarihide toplanan Meclis, yedi yıldızlı otellerde yatarak, ceylan derisinden yapılan koltuklarda oturarak değil, okul sıralarında oturarak bu ülkenin Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiştir. Galip Ağa’nın dediği “Biz buraya kaçmaya değil, ölmeye geldik,” diyen meclistir.

Bu Meclis’in üyeleri, Anadolu’nun dört bir yanından, uçaklarla, lüks araçlarla değil, at sırtında, kağnı arabasında ve yürüyerek Ankara’ya gelmiştir. Zaman zaman yiyecek bulamamış, zaman zaman ısınamamış ama vatanseverliğinden ödün vermemiş Meclis’tir. Anadolu’dan Ankara’ya koşan bu insanların yol boyunca can güvenlikleri yoktu. Onun için bu kahramanlar, kendi canlarını hiçe sayarak ulusu için, vatanı için gelmişlerdi. Dünyanın meclislerini incelediğimiz zaman öğreniyoruz ki tarihte savaşı yöneten, hele hele Kurtuluş Savaşı’nı yöneten bir meclis yoktur. Bu ulusun evlatları olarak,  dedelerimize, büyüklerimize şükran borçluyuz. Ruhları şad olsun.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap