SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kasım tatili
19.11.2019

Biz ilkokul, orta ve lisede okurken bir eğitim döneminde ara iki tatil vardı. Birincisi bir ocak ikincisi ise sanıyorum bir marttı. İkisi de birer haftalık tatillerdi. Sonra ne olduysa birleştirildi ve 15 günlük tatile çevirdiler. Belirttiğim tatil başlangıcında ara karnelerimizi de alırdık. Başarılı olan öğrenciler evlerine mutlu giderken, az başarılı öğrenciler de hüzünle evlerinin yolunu tutarlardı. Ne olursa olsun öğrenci için de öğretmen için de tatil bir başkadır. Çünkü tatil süresince zil sesi duymayacaklar, sınıflara kapalı kalmayacaklar, kendilerince bir dünya oluşturacaklar. Geldik 2019 yılına. Özellikle devlet okullarında yeni bir uygulama başlandı. Devlet okullarında diyorum çünkü bazı özel okullarda bir haftalık ara tatilleri önceden de uygulanıyordu.

 

Kasımda ve nisanda uygulanan tatil, yalnızca öğrencileri kapsıyor. Ama açıklamalara bakılırsa eğitime ara verme tatili değil. Belirlenen tatil süresince öğretmenler, okullarına gidecekler 12 bin 850 okul öncesi, 24 bin 856 ilkokul,19 bin 345 bir ortaokul ve 12 bin 662 lise olmak üzere toplam 69 bin 714 okulda 946 bin öğretmen kendi okullarında belirtilen etkinliklerin içinde yer alacaklar. Evet,18 milyonu aşkın öğrenci ise şu anda tatilde. Eminim ki kimi öğrenciler sokaklarda aylak aylak dolaşıyor, kimisi oturmuş evinde ders çalışıyor, kimisi anne- babasına yardımcı oluyor. Belki yüzde biri de bilmeyerek belirlenen etkinlik içinde bulunuyor. Batı ülkelerin bazılarında bu tür uygulamalar yapılıyor ve doğru da oluyor.

 

Ancak bu tür uygulamalar, tüm olanaklar hazırlanmış ülkelerde oluyor. Bizde ise çalışan anne- babaların okul öncesi veya ilkokul dönemi çocukları ne olacak? Bu kişiler, çocuklarını kime emanet edecekler? Ortaokul öğrencilerini evde nasıl tutacaklar? Eğer bu sorularımın yanıtları için bakanlık önlem almışsa bence de güzel bir başlangıçtır. Ama belirttiğim gibi çalışan anne baba hesaba katılmadan oluşturulan bir uygulama ise bu yaklaşım yeniden düşünülmelidir.

 

Öğretmen arkadaşlar içinde benzer sorular aklımıza gelmiyor değil. Öğretmeni belirli saatler içinde okulda, öğretmen odasına hapsederseniz yazık olur insan yaşamındaki zaman dilimine. Merkezi yönetim bütçesinin yalnızca yüzde 16,2’si eğitim öğretime ayrılmış bir ülkede, belirlenen ara tatilde öğretmenin ufkunu genişletmek, sosyal yapısını genişletmek için etkinlikler için ayrılmış bir gider var mıdır? Öğretmeni bulunduğu okuldan hatta çevreden uzaklaştırmak kültürel, doğasal güzellikleri görmesini sağlamak bir bütçe işidir. Toplu geziler, toplu yemekler, toplu eğlenmek için devletin özel katkısı olacak mıdır? Bu soruların yanıtları olumlu değilse başarısız bir uygulama olacağından kimsenin şüphesi olmasın.

 

“Elbette ki ara tatil, eğitime ara vermek anlamına gelmemeli. Bu tatil öğrencilerin sporla, sanatla, doğayla, değerlerimizle buluşması için değerli bir fırsattır. Okul dışında oyunla, kültürle, sporla, bilimle, sanatla eğitime devam ediyoruz,” diyor sayın bakan.Ama çalışan anne babalar, bu etkinliklere çocuklarını nasıl yönlendirecekler? Hatta tüm veliler bu konuda eğitildi mi? Eğitilmemişse öğrenci bu bir haftayı, bal gibi tatil olarak değerlendirecektir. Ben böyle düşünüyorum.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap