SON DAKİKA
SON DAKİKA


İyimser olmak
5.11.2020
Öyle ya iyimserlik varken neden karamsar olayım ki? Bu örneği daha önce de vermiştim ya. Eski filozoflardan Demokritos, her sabah evinden gülerek çıkarmış. Onun için onun adı “Gülen Filozof” olarak kalmış. Bir de bunun tersi davranışta bulunan HerakleitosFilizof da sabahları evinden ağlayarak çıkarmış. Ona da “Ağlayan” filozof adını takmışlar.

İlk bakışta gülen filozofu iyimser, ağlayanı ise kötümser gibi görürüz. Ama işin doğrusu öyle değil. Gülen Filozof ,bugünkü Türkiye’nin durumunu görmüş gibi ve bu insanlardan bir şey olmaz diyerek halimize gülermiş.Eminim ki , “Siz bu insanlara hala daha inanın çünkü bu insanlar doğru yolu bulacaklardır,” görüşüne gülüyordur Filozof. Ağlayan Filozof aslında olaylara iyimser bakıyor” Neden hâlâ bu insanlar, yetersiz yönetimleri neden görmüyorlar,“diye üzüntüsünden ağlarmış. 

Bizde de “Güler misin ağlar mısın?”bir söz vardır ya. Bu söz bizi gülmekle ağlamak arasında seçmeli duruma bırakıyor. Aslında busöz, karşıt durum gibi görünse de öyle değil. Bazen gülmek ağlamanın; ağlamak da gülmenin yerini tutabilir.

Peki, her zaman iyimser olmak güzel midir? Sorusu karmaşık bir soru. Kimine göre iyimserlik zaman zaman tedbirsizliğe götürür insanı. Ben de bu yaklaşıma katılmıyor değilim.” Türkiye’de Cumhuriyet kuralları öyle yerine oturtulmuştur ki kim iktidara gelirse gelsin bu kurallara uymak zorundadır,” yaklaşımım iyimser bakış değil midir? Ama gördük ki 90 yıldaki kazanımları hep sattık. Ülkemizin insanını samana bile muhtaç ettik. Hele grip aşısı gerçekten bizi iyimserlikten alıp karamsarlığa götürdü. 80 milyonluk nüfuslu bir ülkeye bir milyon üç yüz bin aşının alınması neyin nesidir?

Bu da gösteriyor ki iyimserliğe giden yol karamsarlıktan geçer. Çünkü büyük başarılarda karamsarlığın payı büyüktür. Yani benim bakış tarzım her zaman ve her yerde alkışlanacak oluşum değil. Karamsar düşünen aydınlar, politikacılar, ülkenin bu duruma düşürüleceğini yıllar önce görmüş ve söylemişlerdi. Ama demokrasi, hoşgörü, düşünceye saygı gibi aslında insani özellikteki düşünen iyimserler,”Mademki seçilmişlerdir, düşüncelerine, eylemlerine saygılı olmalıyız” yaklaşımından yola çıktılar ve ülkenin geriye gidişine seyirci kaldılar. Ne uğruna? Demokrasi, insanlık uğruna. Sonuç koskoca bir hüsran.
İyimserlik, insan için değişmez ilke olarak ortaya atılması, ayakta kalmamız açısından yararlı olur. Ancak ayakta kalabilmek için salt iyimserliğe sarılmak insan ruhunu karamsarlıktan daha çok bozar. Çünkü karamsarlık bence bir korunma içgüdüsüdür. Bir ölçüde de var olma çabasıdır.

Aşırı sıcakla aşırı soğuk, bedenimizde özdeş etki yapar. İyimserlikle karamsarlık insan doğasının iki yüzü gibi görülmelidir. Ancak küçümseme, alaycı bir bakış, fazla karamsarlık da kendini beğenmişlikten başka bir şey değildir.
Ülkemiz insanları, tarih boyunca çok acı çekti. Ülkemizin geleceği şu anda karanlık. Bütün yürekler kaygılıdır. Güvenli, kararlı saygılı bir yaşamın özlemini çekiyorlar. Hele Koronavirüs’ün kasıp kavurduğu dünyamızın ve ülkemizin bu korkunç salgından kurtulması en büyük dileğimizdir.  Her şeye rağmen içimizde yaşamaya ait katlanır bir neşe ateşi yanıyor. Bazıları istemese de bu ateş daha büyüyecek ülkemiz karanlıklardan kurtulacak, milli, manevi değerleri ilesağlıkla bütünleşerek yoluna devam edecektir.
Yoksa çok mu iyimserim?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap