SON DAKİKA
SON DAKİKA


Gelişmiş Ülke Olmak
3.12.2019

Kaderi Türkiye’ye benzeyen birçok ülke zamanla gelip bizi sollayıp geçti. Ama neden biz beceremedik? Bir kere devletimizi yönetenler oturup sorduğumuz sorunun yanıtını kendileri vermelidir. Bir kere devleti küçültmekten işe başlamak gerekir. Ama önce devletin başındakiler lüksten aşırı masraflardan uzak durmalıdırlar. Yüzlerce koruma, yüzlerce araba ve şatafatı aza indirmeleri halka örnek olmaları gerekmez mi?

Bir Cumhurbaşkanın süresi bitecek ama Devlet Konukevi ona tahsis edilecek, onlarca polis, ve araba emrinde olacak. Bu yaklaşımın izahı var mı Allah aşkına?

Devlet malları özelleştirilecekse satılan fabrikanın, Telekom’un vb ederine satılmalıdır. Maliyetinin çok çok altında satılan bu güzelim eserlerin gün gelir yerine koyamaz oluruz ki şu andaki durumumuz o.

İkinci yaklaşım ise eğitimdir. Finlandiya Başbakanına sormuşlar:” Sizde neden özel okul yok.” Verdiği yanıt çok ilginç. “Eğitim para ile satılmaz ve alınmaz,” demiş. Anaokulundan doktoraya kadar eğitim devlet tarafından ve parasız olmalıdır.  Ders saatleri azaltılıp ödevlere ve yerinde eğitime ağırlık verilmelidir. O zaman şahane nesiller yetiştirilir ve ülkemizin de kaderi değişir. Ama biz öğrencilerimize burs veriyoruz ancak öğrenci okulunu bitiriyor hemen verilen bursu geri almak için yakasına yapışıyoruz. İşsiz güçsüz o insana önce devlet olarak görevini yap, o gence iş bul, sonra verdiğin bursu taksitle al.

Devlet bütçesinden eğitime ayrılan para yeterli değildir. Ülkemizin 92 bin öğretmene gereksinimi vardır. Bu öncelikli bir sorundur. Evet, ben 1967 yıllarında 90 kişilik sınıflara girdim. 1993 yılında emekli olurken sınıflardaki öğrenci sayısı 50-60 kişiye düşmüştü. 1961 yıllarında Erzurum’un Hınıs kazasının 108 köyünün  35 ‘inde   okul vardı. Bugün bu rakamlara baktığımızda çok mesafe kat etmiş gibi görünüyoruz ama bazı ülkeler uçmuşken biz ilerlememize kağnı arabanın hızı ile devam ediyoruz.

Adalet sistemi, eğitim sistemi, siyasal yaklaşım yerli yerine oturmamış ülkelerde her zaman sorun vardır. Biz adalete güvenmez toplum olduk. Eğitimimizi çağın gerisine çekmeye çalışıyoruz. Siyasal yaklaşımı ise başlı başına rezalet. Hakaretler, aşağılamalar, küfürler siyasal hayatımızın bir parçası oldu. Güzel bir sözü anımsadım.” Olumsuz davranış ve söz, cahili mutlu eder ama erbabına fena gelir,”diye.

İnsanların yaşama, düşüncesini söyleme, grev ve topluca sesini duyurma hakkını ,hukukun üstünlüğünü kendilerine güvence görerek ülkesinde huzurlu yaşamak istemesi kadar doğal ne olabilir ki? Ama hakkını aramak için veya haksızlığı duyurmak için sokağa her çıkana terörist damgasını vurmaktan geri durmuyoruz. Onun için bizden geri olan Batı ülkeleri bizi şimdi aştı gitti. O ülkelerde kişi başı düşen ulusal gelir 50 bin dolara yükselmişken biz de ise 10 bin dolar civarındadır.

Sorunlarımızı aşmak için düşmanlığı, toplumun sinir uçlarını yıpratmayı değil, hoşgörüyü öne çıkarmak gerekir. Bizim düşüncemizden uzak düşünenlerle, bizim gibi düşünenleri aynı alana toplayamazsak büyümek, uygarlaşmak hayal olur.

Ne dersiniz?                                     

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap