SON DAKİKA
SON DAKİKA


Geleceğimiz ve Eğitim
21.06.2021

Eğitim, çocuğun ve gencin kendi olanakları, becerileri sınırları içinde gelişmesini sağlayacak amaçlı, bilinçli,  bir yaşantıdır.

Eğitim, bireylerin somut ve soyut gereksinimlerini karşılayan bilgi, beceri,  davranış olanaklarına erişme, onları öğrenme ve kendi yeteneklerini keşfedebilme sürecidir.

Eğitim, bir zümrenin, bir grubun veya bir ideolojinin kendini ispat etme alanı olmaktan çok, bir ülküdür, bir ödevdir.

II. Mahmut’la başlayan eğitimde yenileşme olgusu, Cumhuriyet’in ilk döneminde büyük bir adanmışlıkla gelen başarı ne yazık ki eğitim siyaset ilişkisi, bugün sıralama sınavını siyaset kazanmıştır. Milli Eğitim Bakanları ve YÖK Başkanları bilimin çağdaş gelişimin izleyicisi olmaktan çok siyasetin temsilcileri olmuşlardır ve olmaktadırlar. Rektörler, dekanlar, genel müdürler ve okul müdürleri siyasetin o kurumlardaki temsilcisi durumuna getirilmişlerdir. Üniversitelerde öğretim üyeleri okullarda öğretmenler baskı altına alınmaya çalışılmaktadır Geleceğimiz avuçlarımızın arasından kayıp giderken, Selçuk Pehlivanoğlu’nun dediği gibi,

Artık toplum olarak NESİL KURTARMANIN SEÇİM KURTARMAKTAN çok daha önemli olduğunu idrak etmeli ve önümüzdeki yirmi yılı kapsayacak ulusal bir eğitim programı yapmalıyız.

Okullarımızın bilimsel ve akılcı düşünme becerisine sahip, araştırmacı ve sorgulayıcı kişiler yetiştirmesi,  ulusumuzun eğitim politikası olmalıdır. Bilgiyi ezberleyen değil, bilgiye ulaşabilen, bu bilgiyi kullanıp paylaşabilen kişiler yetiştirmek okulların temel işlevi olmalıdır.

İnsanlarla iletişim kurma becerilerine sahip, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilen, kendini kanıtlamış gençler yetiştirmek elbette ki devletin görevidir. Bunun yanı sıra insanlığın ortak değerlerini de sahiplenmiş, kendi ulusal değerlerimize sahip çıkan yaratıcı, üretken, takım çalışmasına yatkın, öğrenmeyi öğrenmiş ve yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş bireyleri geleceğe taşımalıyız.

Birbirinin benzeri ve kalıplaşmış hele dışarıdan alınmış ve ulusal kimliğimize uymayan bilgilerin ve bu türden beyinler üreten eğitim sistemlerinin artık gereksiz zaman kaybından başka bir işe yaramadığını görmemiz gerekir. Bu nedenle çağdaş, bilimden yana, geleceğimize dönük bilim ve eğitimci insanlardan oluşan bir eğitim şurasına eğitimin ve bizim gereksinimiz vardır. Belirttiğimiz şura, siyaset üstü ve baskılardan uzak nitelikte olursa gelecek nesillere ışık oluruz. Bu şuramız,  okul kavramını tüm öğeleri ile birlikte yeniden gözden geçirmeli, eğitime ve okula yeni anlamlar yüklemelidir.

Bu bakış açısı, eğitimin odaklandığı alanlarda da kaçınılmaz bir değişim sürecini başlatabilir. Sistemin çıktısı olan öğrencinin niteliklerinde hedeflenen değişim öğrenciyi doğrudan sistemin merkezine yerleştirme olanağı elde edilebilir.

Milli Eğitim Temel Kanunu Genel Amaçlar bölümü incelendiğinde,

“Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, verimli kişiler olarak yetiştirmek;

* İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata  hazırlamak ve onların kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

* Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milleti’ni çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı ve seçkin bir ortağı yapmaktır.” olarak çizilmiştir.

Güzel de bu temel amaçları gerçekleştirebildik mi?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap