SON DAKİKA
SON DAKİKA


Eğitim-Öğretim
23.01.2020

Öğrencilerimiz yarıyıl tatili dinlenmesinde. Annelerine babalarına dört aylık bir eğitimin sonuçlarını götürdüler. Öğrencilerimizin kimisi evlerine mutlu gitti, kimisi ise hüzünlü. Ama dört aylık eğitim-öğretim bu çocuklara özellikle lisedeki gençlere ne kazandırdı? Sorusunu irdelemek de yarar var.

Klasik eğitim devri gelişmiş ülkelerde çoktan kapandı. Beyinlere doldurulan ama yaşamında hiçbir yararı olmayan bilgileri, iyi ezberleyen öğrenci  karnesine  iyi notlar getirmiş olabilir ama yaşamına katkısı ne kadardır?      

Bilgisel odaklı liselerden mezun olan öğrencilerimizin çoğu üniversitelere giremiyor veya girse bile mezun olunca işsiz kalıyorlar. Yaşamlarından giden zaman, özel kurslarda ve üniversitede harcanan paralar da bu işin başka boyutu oluyor. Görülüyor ki bugünkü eğitim sistemi zamanını tamamlamış ve kapısına da koskoca kilit vurmuştur.

Bizim zamanımızda geçerli yabancı dil Fransızcaydı. O zamanlar Fransızca öğretmeni bulmak zordu. Onun için derslere ya kaymakam veya biraz dil bilen birisi girerdi. Şimdi her dilden yeteri kadar öğretmen var ama dil öğrenen de yok gibi. Bunun yanında Anadolu Liselerinden yabancı dille eğitim kaldırıldı; ama neden?

Okulların adı değiştiriliyor. Klasik liseler kaldırılıyor, yerine süper liseler konuluyor. Onlar kaldırılıyor Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Kolej adlarıyla okullar açılıyor. Güzel de işlevleri ve verdikleri eğitim aşağı yukarı aynı.

Okullara giriş sisteminin değiştirilmesinin mantığını anlayamıyorum. Yaz boyu veliler tedirgin, öğrenciler belirsizlik içinde kalıyor. Hangi tür okula ve neredeki okula gireceğini bilememekte ve  koskoca yaz tatili bu ruh haliyle  bitiyor ,sonuç mu ? Karmakarışıklık.

Ders programları yaz- boz tahtası oldu. Bazen gereksiz dersler programlara yerleştiriliyor öğrencileri bilgi hamalı yapılıyor. Bazen insafa gelinip dersler azaltılıyor. Bu kararsızlık içinde öğrenci ne yapacağını bilemiyor ve hem eğitim sistemine güvenmiyor hem de kendine. Bakanlığın tepesinden en küçük birimine kadar bilgi donanımlı geleceği görebilen insanlar yerleştirilmediği  ve MEB siyasal kurum halinden kurtarılmadığı sürece  biz çok daha yaz-boz oyununu oynamaya devam ederiz. Ama yazık oluyor çocuklarımıza, gençlerimize bu arada ülkemize.

Bizim zamanımızda var olan ”Sanat Enstitüleri” ad değiştirildi ve Sanat Liseleri oldu. Mesleki okullardan mezun olanlar kendi dallarındaki yüksek okullara gidebiliyorlardı. Bir sanat Enstitüsü mezunu genç, ya tekniker okuluna ve Teknik Yüksek Öğretmen Okuluna gidebiliyordu. Öğretmen Okulu, İmam Hatip Okulu  , Ticaret Lisesi çıkışlı öğrenciler de kendi dallarındaki yüksek okullarda okuyorlardı. Sonra adları değiştirildi hepsinin sonuna “Lise” adı eklendi. Bu öğrenceler de tıpkı klasik lise çıkışlı öğrenciler gibi üniversitelere girme hakkına kavuştular. Güzel de bilgi donatımı eşit olmayınca bu gençlerin umutları umutsuzluğa dönüşür oldu. Hâlbuki bu gençler, okullarında ”İş vasıtasıyla iş için eğitim” alıyor ve okullarından mezun olunca kendi alanlarında iş buluyorlardı.

 Ya şimdi?  

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap