SON DAKİKA
SON DAKİKA


Amerikan tehditleri
24.12.2019

ABD dünya üzerinde egemenlik kurmaya çalışan bir ülke. Gereğinden fazla kendi çıkarını düşünen de bir ülke. Onun için kuzudan post ABD de dost olmaz. Aslında hiçbir ülke diğer bir ülkenin dostu değildir. Onun için başka ülkenin varlığına güvenerek kendi ülkemizin egemenliğini sağlamak olanaklı olamaz.

Stalin’in yanlış ve yayılmacı politikaları bizi ABD’ye yaklaştırmıştır. Derler ya”Denize düşen yılana sarılır.” Onun gibi bir şey bizim için. ABD için biz iyi pazarız. Onlar üretecek ve biz onlardan sanayi ürünleri alacağız ve onlara milyon dolarlar ödeyeceğiz. Almadığımız zaman da tehdit edileceğiz. Ne ala memleket!.

Bir zamanlar ülkemizde bir Amerikan hayranlığı aldı yürüdü. Türkiye’yi küçük Amerika yapmak idealleri ülkenin aydınları tarafından da benimsendi. Rahmetli Nihat Erim’in 3 Eylül 1949 İzmit konuşmasında “Türkiye’yi küçük Amerika yapacağız” ülküsü siyası ağızdan da dillendirilmeye başlandı. Aslında rahmetli İsmet İnönü oldum olası Amerikan yanlısıydı ya.

Bizde ABD’ye tam bağımlılık DP döneminde başladı. Adnan Menderes Hükümetleri döneminde Amerika’ya yaranmak için Meclise sormadan Kore Savaşı’na asker gönderildi.

18 Şubat 1952’de ABD’nin önerisiyle Türkiye NATO’ya alındı. Bugün tehdit unsuru olan Adana’daki İncirlik Üssü,5 Mart 1955’te tamamlandı ve ABD oraya yerleşti.  Peşinden sırasıyla güdümlü füzeler, orta menzilli balistik füzeler ülkemize yerleştirildi.23 Nisan 1954’te imzalanan Askeri Kolaylıklar Anlaşması’na göre Amerikan üslerinin mülkiyeti de ABD verilmişti. Ancak 3 Temmuz 1969 tarihli anlaşmaya göre üslerin mülkiyeti tekrar Türkiye’ye geçti.

Ülkemiz, ABD tarafından devamlı tehdit edilmiştir.1968 kuşağı bu tehlikeyi gördü ve “Amerika Defol!..” sloganı ile  Emperyalizme karşı  Mustafa Kemal Yürüyüşü düzenleyerek  karşı çıktılar ve maalesef iki öğrencimiz öldürüldü. O gün tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçti.  O dönemde gençler öldürülmüştü ve o gençlere, düşünceye  karşı yeni güçler oluşturulmuş ve nihayet 1971 Muhtırası ile gençlerin tepesine binilmişti. Bugün ise o gün ABD’nin yanında yer alan kuruluşlar, 1968’lerdeki yanlışlarını anlamışlardır. Şimdi onlarda Amerika Defol diyebilmektedirler.

Kırıkkale Silah Fabrika’sı Ortadoğu ülkelerinin de silah gereksinimini karşılayacak özellikte kurulmuştu. Ama tarımda, hayvancılıkta olduğu gibi sanayide de bizi dışarıya bağımlı kılan politikalar ortaya konulmuş ve bir zaman gelmiş ki o koskoca fabrika av tüfeğinden başka bir silah üretemez duruma getirilmiştir.1964 Kıbrıs’a müdahale sırasında dönemin Başbakan’ı İsmet İnönü’ye gönderilen meşhur “Johnson Mektubu” ile ülkemizin siyasi liderleri gerçeği görmüş ve ulusal silah sanayisini ve NATO dışı ulusal ordu “Ege Ordusu” kurulmuştur. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı”sonrasında yine silah ambargosu uygulanmıştır.  Ama peşinde İncirlik Üs ve ABD tesislerine el konulmuştur.

Görülüyor ki 12 Eylül 1980 darbesinden önce Türkiye, Amerikan tehdit ve ambargolarına karşı az çok direnmiştir. Haşhaş yasağı, Kıbrıs Barış Harekâtı ve Üs’lerin kapatılışı örneklenebilir.

Bugün yine tehdit altındayız. ABD birtakım yaptırımları uygulamaya koymaktadır. Kararını Senato onaylamıştır. Türkiye Yönetimi susmakta ve karşı atağa geçememektedir. Rahmetli Ecevit’in, Rahmetli Süleyman Demirel’in uygulamalarını örnek alıp girişimde bulunamamaktadır.

Umarım yanılıyorum. Ama bekleyip göreceğiz

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap