SON DAKİKA
SON DAKİKA


5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü
8.10.2020
Ekim tarihi, Dünya Öğretmenler Günü’dür. Eğitim emekçileri, dünyanın her tarafında COVİD 19 nedeniyle şaşkındır, telaşlıdır. Onun için bu güzel gün, ülkemizde ve dünyada buruk biçimde kutlanıyor.
5 Ekim, 1966 tarihinde Paris’te yapılan ‘Öğretmenlerin Statüsü” hakkında hükümetler arası bir konferansta UNESCO ve İLO tarafından verilen önerge oy birliği ile kabul edilmiştir. 1994 yılından beri de 5 Ekim tarihi Türkiye’de ve dünyada ‘Dünya Öğretmenler Günü ‘olarak kutlanmaktadır.

Oldum olası dünyanın dört bir yanında özverili biçimde görev yapan öğretmenlerimiz, bu güzel günlerini de COVİD 19 nedeniyle coşku içinde kutlayamadılar. Eğitimdeki sorunlar ve salgın nedeniyle oluşan çıkmaz sokak, var olan eşitsizliği, daha da çarpık duruma getirdi.
Ömürleri demokrasiden, özgürlükten ve bilimden yana çalışmakla geçmiş öğretmenler, her darbenin ardından en ağır yükü ödemişlerdir. Şu anda da okulların açılma belirsizliği, açılsa da önlemlerin yetersizliği yine eğitime ve öğretmene darbe vurmuştur. Yanlış eğitim politikalarını dile getiren öğretmen üzerinde baskı kurarak onları susturmak hevesinde olmak eğitime zarar vermektedir. Emek, demokrasi, hak, özgürlük, barış için çabasını gösteren öğretmenler, her darbe ve olumsuzluklar karşısında dimdik durmuşlardır ve duracaklar da.
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü yalnız bir kutlama günü olarak görmek günün anlamını küçültür. 5 Ekim’i, eğitim ve bilim emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü hak arama simgesi olarak değerlendirirsek daha gerçekçi oluruz.

Meslek grupları içinde düşük maaş alan öğretmenlerdir. Bir milletvekilinin dediği gibi “Ne yapıyorlar ki; okula gidip geliyorlar,” sözü bile bu kutsal mesleği rencide etmektedir. Öğretmeni ve bu mesleği küçük görmeye çalışan o milletvekilini kınıyorum. Çünkü o kişi, eğitimden, uygarlıktan anlamayan, yalnız, yaşama para olarak bakan cahil birisidir. CORONAVİRUS nedeniyle boşaltılan okullar az da olsa yine öğrencilerine kavuşacaktır. Umarım öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz sağlıklı biçimde yıl sonunu getirirler.
 Elbette ki öğretmen iyi seçilmelidir. Kişilikli, eli ayağı düzgün, konuşması anlaşılır olması öğretmenliğin olmazsa olmazıdır. Ama bu seçim, eğitim fakültelerine öğrenci alınırken yapılmalıdır. Öğretmen okullarına, eğitim enstitülerine ve yüksek öğretmen okullarına öğrenci seçilirken okula alınmadan sözlü sınavda öğrenciler belirlenirdi. Şimdi  ise eğitim fakültelerine öğrenci dolduruyoruz ve o öğrenci, dört yıl sonra öğretmen olacağım psikolojisiyle okuyor, sonra da o gence pardon diyeceksiniz ki bu uygun davranış olamaz.

Yıllardır eğitim sisteminde yaşanan değişimler, toplumu çıkmaza sürüklemektedir. Öğretim birliğine vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasal kadrolaşma, yandaş yönetici atama gayreti, öğretmenlerin ve öğrencilerin sorunlarını artırmaktadır. Bu yapılanma öğretmenin saygınlığını azaltmaktadır. Öğretmenlerin yakasından siyasal iktidarlar elini çekmedikçe ve eğitimi, adına yakışır biçime getirmedikçe eğitimde başarılı olamayız.
“Öğretmenler! Fikri hür, vicdanı hür nesilleri siz yetiştireceksiniz,” özdeyişini söyleyen Mustafa Kemal, bize yolumuzu göstermiştir.
“İlim Çin’de de olsa gidip alınız,” hadisini önümüze seren Sevgili Peygamberimiz de yine bize yolumuzu çizmiştir.
Bizden söylemesi.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap