Son zamanlarda herkes toplumsal yozlaşmadan, ahlaki
çöküntüden, değerlerimizin sarsıldığından sıkça şikâyet ediyor ve
bunda öncelikle televizyon kanallarını sorumlu tutuyor...
Özellikle son yıllarda televizyon kanallarının geldiği
nokta ciddi manada düşündürücü...
Çocukluğu 90’lı yıllarda geçenler bilir ki, o dönem
yayımlanan programlar ve dizilerle şimdikiler arasındaki fark bariz şekilde
ortada.
İlk aklıma gelenlerden örnek vermek gerekirse; Süper
Baba, Bir Demet Tiyatro, 7 Numara, Sıdıka, Susam Sokağı gibi programlarla
büyüyen bir nesil olarak şimdi karşılaştığımız manzara gerçekten
düşündürücü!
Evlerimizde TV her zaman vardı... Sorun son yıllarda
insanlara dayatılan yayın akışları... Şöyle de bir gerçek var ki herkes bu
dizilerden ve programlardan şikâyet ediyorsa, bunları kim izliyor?
Ortada bir suç varsa bu sadece TV’lerin mi yoksa arz talep
meselesi mi? Öncelikle samimi olarak bu sorulara cevap vermemiz gerekiyor.
Uzun yıllar devam eden evlilik programları tepkiler üzerine
kaldırılınca, daha beter formatlarla karşı karşıya kaldık. Çocuk kimden, kim
kimden boşanmış, kişi kaç evlilik yapmış, erkek ya da kadın sevgilisiyle
stüdyoda, eşleri telefon hattında.
Onlar bitiyor yemek programı adı altında herkes birbirine
istediği hakareti rahatça edebiliyor…
Reyting uğruna saygı kavramı yerlerde sürünüyor.
Bir gerçek de var ki bu programlara maruz kalmamak için
televizyonu hiç açmamanız gerekiyor. Sadece birinde değil her kanalda aynı
tarz programlarla insanların hayatları adeta masaya yatırılıyor.
Belli ki evde yapacak hiçbir şeyi olmayan insanlar mecburen
kendilerine dayatılan bu programlardan birini seçmek zorunda kalıyor.
Kısacası medya eli ile adeta ahlaki yozlaşma yaşanıyor.
Öte yandan kadına yönelik şiddeti ya da gençleri mafya
gibi davranmaya özendiren dizileri de unutmamak gerekiyor.
Peki, ekranları en çok işgal eden kanalların neredeyse
hepsi bu durumdayken RTÜK ne yapıyor?
RTÜK üyeleri herhalde sadece akşamları siyaset ve haber
programları izliyor.
Çünkü cezalar genelde bu kısımlarda uygulanıyor!
İnsanların tercih ettiği ve parasını vererek izlediği
dijital platformlardan önce herkesin izlemesine açık olan kanallara bir an
önce düzenleme getirilmeli.
Çocuklar ve yetişmekte olan gençler, aile bireyleri
izlediği için ister istemez bu programlara maruz kalıyor ve ne yazık ki
olumsuz etkileniyor.
Kısacası günümüzde birçok değerimiz, adeta reyting
canavarına yem ediliyor.
Küçücük çocuklar ve gençler, erken yaşta şiddet ve
cinsellik kavramları ile tanıştırılıyor.
Önce medya sonra da bu programlara reyting kazandıranlar
aynaya bakmalı!
Çocuklarımız ve gençlerimiz için bu duruma dur demenin
vakti geldi de geçiyor.
Tehlikenin farkına varalım!
Yarın geç olmasın…