Nasıl bir toplum haline geldik…
Ne yazık ki her geçen gün tüm insani değerlerimizi
kaybederken, ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ mantığı ile hareket ediyoruz…
Aksaray'da otizmli öğrencilerin, diğer öğrencilerin velileri
tarafından dışlandıkları ve yuhalandıkları görüntüleri izleyince, bundan daha ötesi ne olabilir diye düşündüm.
Yazıklar olsun…
Otizmli genç doktorun hayatını konu alan televizyon dizisi
rakipsiz şekilde rayting rekorları kırarken, Aksaray’da otizmli öğrencilerin
öğrenim gördüğü okul önünde velilerin eylem yapmasını, ne yazık ki en net
ikiyüzlülük kelimesi açıklıyor.
Dizideki otizmli gencin hikayesini bayılarak izleyenlerin,
gerçek hayatta otizmli çocukların eğitim hakkını engellemeye çalışması
karşısında devlet sessiz kalmamalı, gerekeni en ağır şekilde yapmalıdır…
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul müdürünün açığa
alınması yetmez, organize şekilde otizmli öğrencileri yuhalayan veliler ve tüm
bunlara önayak olan mahalle muhtarı hakkında da savcılık bir an önce soruşturma
başlatmalıdır…
Kapatılması istenen sınıfların zaten Milli Eğitim
Bakanlığında karşılığı yok. Yani o çocukların da normal sınıflarda öğrenim
görmesi ve kaynaştırmalı eğitim alması, Anayasaya göre en doğal hakları…
Bu üzücü durum Aksaray’da ortaya çıksa da, tüm Türkiye’de
otizmli öğrenci velilerinin ayrımcı bir anlayışla karşılaştığını görüyoruz,
duyuyoruz.
Göreve geldiği günden itibaren yaptığı çalışmalarla birçok
kesim tarafından takdir gören Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk,
inanıyorum bu konuda gerekeni en radikal şekilde yapacaktır ve tüm Türkiye’deki
otizmliler için “Bu çocukların eğitim hakkı vardır. Ben bu işin arkasındayım,
dokunanı yakarım” diyecektir.
Otizm bir hastalık değildir ve o olmasını istedikleri özel
eğitim sınıflarına alınması gerekenler de aslında otizmli çocuklar değil,
onları yuhalayan velilerdir… Çünkü o veliler, yarının gaddar, vicdansız ve
ayrımcı insanlarını yetiştirecekler. Yani geleceğe kendileri gibi yeni nesiller
armağan edecekler…
Sizin çocuğunuz sevmeyi öğrenmedikten sonra, hep başarılı
olsa kaç yazar…
Bu doğrultuda “Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza
gelmedikçe ölmezsiniz” hadisi, herkesin hayat felsefesi olmalı. Çünkü
unutmamalıyız ki kınadığın şeyle sınanırsın…
Ben her şeye rağmen bu kişilerin azınlıkta olduğuna inanmak
istiyorum…
Çoğunlukta olanlar el ele vermeli, ötekileştirme ve ayrımcılığa hep birlikte ‘dur’ demeliyiz.