SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kolay yolu seçmek!
12.05.2021

Bugün gündemden biraz da olsa uzaklaşarak hayatın her alanında karşılaştığımız bir konuya değinmek istiyorum…

Eleştiri kelimesi TDK’de “Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit” şeklinde açıklanıyor… Fakat bir kesim var ki, bu tanımın sadece ‘yanlış yanlarını bulmak’ kısmını kullanıyor…

Her şeyin en doğrusunu bildiğini düşünen bu kişiler, öyle ki doktorlardan daha iyi doktor, avukatlardan daha avukat, siyasilerden daha iyi siyasetçi vb. olabiliyorlar… Ve konu ne olursa olsun, önce bardağın boş tarafından bakmayı tercih ediyorlar… Doğruyu bulmakta eleştiriyi hakkıyla yapmanın önemi şüphesiz yadsınamaz. Fakat tüm konulara en olumsuz tarafından bakmakta ısrar etmek, ne yazık ki amacın çözüm üretmek olmadığını ortaya koyuyor…

En basit örnekle içerisinde bulunduğumuz koronavirüs salgını sürecinde halkı bilgilendirmeye çalışan bilim insanlarının açıklamaları bile ağır eleştirilere maruz kalıyor bu ülkede! Ya da elini taşın altına sokarak ülkesine veya şehrine hizmet yolunda projeler ortaya koyanlar… Bir hizmet eksik olduğunda bu neden yok diye sorgulanmazken, hayata geçirilirken sadece olumsuz görülen yönlere kafa yorulması, bize ne yazık ki bir fayda sağlamıyor…

Bu noktada çok anlamlı bulduğum bir kıssadan hisseyi sizlerle paylaşmak istedim.

***

Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, çırağına “Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş. “Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma” diye ilave etmiş. Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.

Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş: “İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde, onlardan müspet, yapıcı, olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın. Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma ve asla bilmeyenle tartışma.”

***

Bu kısa anonim hikaye aslında ne çok şey anlatıyor değil mi? Hangi konu olursa olsun, yapılanı eleştirmek en kolayı… Asıl önemli olan size fırsat verildiğinde neler yaptığınız… Sözün özü; bilmediği bir konuda bile herkesten çok bildiğini zannedenlerden iş düzeltmeye gelince hikayedeki gibi dokunulmamış bir resim kalıyor geriye…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap