Bir yılı aşkın süredir mücadele edilen koronavirüs salgınında, 1 Mart itibarıyla atılan normalleşme adımları, beklenenin aksine sonuçlar doğurdu…  Son normalleşme sürecinde sadece Karadeniz Bölgesi ve birkaç il çok yüksek riskli olarak belirlenirken, gelinen noktada Türkiye haritası adeta kıpkırmızı oldu diyebiliriz…  Vaka sayısının 50-55 bin arasında seyrettiği ülkemizde, ne yazık ki her gün 250’ye yakın vatandaşımız hayatını kaybediyor…  Bu noktada herkesin gözü, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak Bakanlar Kuruluna çevrilmiş durumda… Koronavirüsle mücadelede ilave tedbirler mi alınacak, yoksa tam kapanma mı uygulanacak?

Bugün gerçekleşecek kabine toplantısı öncesi açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye'yi genel olarak dinlendirerek bayram sonrasına rahatlamış hale getirmek istiyoruz" şeklindeki sözleri, bazı çevrelerce "Tam kapanma olacak?" düşüncesini güçlendiriyor…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasında ayrıca, “Şayet biz ramazan ayındaki tedbirlerimizle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek, mayısla birlikte başlayacağı anlaşılan turizm sezonu ve bunun içeride açacağı hareketliliği yakalayabiliriz. Aksi takdirde turizmde bir sezonu kaçırmakla kalmayacak, yurt dışına yapılacak iş ve aile ziyaretlerinde de çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız. Tek bir insanımızın bile bu hastalık sebebiyle acı çekmesine hele hele hayatını kaybetmesine gönlümüz razı gelmez” ifadelerini kullandı.

Evet ülkemizin bacasız sanayisi turizm sektörü için de ramazan ayında yürütülecek süreç çok önemli. Bu noktada gerek bu salgın illetini hayatımızdan tamamen çıkarmak gerekse turizm sezonuna sıkıntısız girebilmek için alınan tedbirlere herkesin riayet etmesi artık şart olmuştur.  Öte yandan tam kapanma olmaması halinde, vaka sayısının düşmesi için tedbirlerin kapsamı genişletilecek...

Bu kapsamda, okulların yeniden kapatılarak komple uzaktan eğitime geçilmesi, Türkiye genelinde ya da çok yüksek riskli illerde ramazan ayı boyunca seyahat yasağı getirilmesi, yine ramazan ayı boyunca toplu iftar ve sahur tedbirlerinin uygulanması, kamuda yeniden esnek çalışma modeline geçilmesi gibi tedbirler gündemde…

Sonuç olarak; alınacak tedbirlerin ardından en büyük görev bizlere düşüyor…  Tüm kesimler bunaldı ve yoruldu. Vatandaşların büyük çoğunluğu ekonomik olarak zor durumda… Tedbirlere uyulmadığı takdirde bu süreç uzayıp gidecek…  Her gün yayınlanan o tabloda bir gün yakınlarımızın da yer alabileceği düşüncesiyle herkes artık şapkasını önüne koymalı…  Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışından sıyrılma zamanı geldi de geçiyor… Ramazan ayı salgının seyri noktasında çok önemli…

Eğer salgını durdurabilecek kararlar alınırsa, bize de son sözü söylemek kalıyor…