Koronavirüs salgını ile mücadelede Türkiye yeni bir döneme
girdi!
Yaklaşık 1.5 yıldır insanımızı sağlık ve ekonomi başta olmak
üzere her alanda zorlayan salgınla ilgili aşılama çalışmaları hız kazandı.
Son günlerde yeni grupları birbiri ardına sıralayan Sağlık
Bakanı, eğitimciler, sanatçılar, oyuncular ve avukatların ardından son olarak
işçi ve memurların da öncelikli gruplar arasına alındığını açıkladı. Ve
gerçekleştirilen son Bilim Kurulu toplantısının bitiminde, aşı randevularının
35 yaşa kadar düştüğünü belirtti. Yine üretimin hızının kesilmemesi için
yerinde aşı uygulamasına geçildiğini aktardı…
İşçisinden esnafına, işsizinden turizm sektörüne kadar zor
günler geçiren halkın da son umudu aşı oldu. Aşılama yaşının düşmesiyle hastane
önlerinde oluşan görüntü de önümüzdeki kışı rahat geçireceğimizin habercisi
gibi görünüyor…
Hal böyleyken her durumda olduğu gibi aşının da karşıtları
oluştu ve her gün sosyal medyada açılan konu başlıklarıyla insanların kafasını
karıştırmak için adeta yarış içerisindeler… Kimseye zorla aşı yapılmadığına
göre, karşıtlığı ilan ederek algı oluşturmanın kime ne faydası var anlamak
gerçekten zor!
Bir de aşı karşıtlarının randevu alıp gitmeyerek, aşıların
ziyan olmasına neden olduğu söyleniyor ki, eğer bu iddia doğruysa akıl alır
gibi değil…
Bir şeyi savunurken olduğu gibi karşıt olurken de alt metni
doldurmak gerekmiyor mu?
Uzmanlar aşının önemini ve tek kurtuluş olduğunu
vurgularken, hiçbir bilimsel bilgiye sahip olmadan, kulaktan dolma sözlerle
uzmandan daha uzman bir kesim var ne yazık ki…
Kısaca her insanın kendi özgür iradesi olduğuna göre,
bırakın da herkes sağlığı ile ilgili en doğrusunu kendisi bilsin…
Hiç değilse aşı gibi bir konuda kendi doğrularınızı insanlara empoze etmeye çalışmayın…
BABALAR GÜNÜ
İki gün sonra Babalar Günü…
Her yıl haziran ayının üçüncü pazar günü, hayatımızda en
önemli yere sahip babalarımıza ithaf edilen çok özel bir gün… Bugünün ortaya
çıkışı da bir o kadar anlamlı…
“Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart
Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi.
Dodd'un babası annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüştü.
Babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için
çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar
haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. Ve Babalar Günü ilk kez 19
Haziran 1910'da Washington'un Spokane şehrinde kutlanmıştır.”
O gün bugündür dünyanın birçok ülkesinde Babalar Günü
kutlanıyor…
Tıpkı ortaya çıkış hikayesinde olduğu gibi, çocuklarına en
iyi şekilde bakmak için tüm şartlarını zorlayan, gerektiğinde hem annelik hem
babalık yapan, yaşadığı zorlukları çocuklarına yansıtmamak için bin bir
fedakarlıkta bulunan, kalbi sevgi dolu, sevecen, anlayışlı, şefkatli, kısaca
sınırsız sevginin timsali tüm babaların bir gün değil her gün hatırlanması
gerekiyor…
Bu duygularla başta canım babam olmak üzere tüm babaların
babalar gününü gönülden kutluyorum…
Ebediyete irtihal eden tüm babalara Allah’tan rahmet
diliyorum…