Bir yılı aşkın süredir sadece ülkemizin değil tüm dünyanın
en önemli gündem maddesini koronavirüs salgını oluşturuyor. Gelinen noktada
görülüyor ki salgınla mücadelede ne yapılsa olmadı…Sıkı tedbirler alındı,
tedbirler esnetildi, normalleşme sürecine girildi, tekrar tedbir alındı, tekrar
normalleşme süreci derken bir türlü istenilen seviyeye erişilmedi… Ve son tahlilde günlük vakalar 45 bini aştı.
Vefat sayıları her geçen gün artıyor…
Durumun bu noktaya gelmesinde tüm kesimlerin payı var ne
yazık ki… Geçen yıl bin vakada kendilerini eve kapatanlar, 45 bin vakada hiçbir
şey yokmuş gibi davranıyor. İnanın şaşırmamak mümkün değil… Hal böyleyken
herkesin kendini sorgulama zamanı geldi de geçiyor bile…
Her zaman söylediğimiz gibi, çalışmak zorunda olan kesim
dışındakilerin iki kat daha duyarlı olması gerekiyor. Her gün bu kadar
insanımızı kaybederken, bu işin şakasının kalmadığını anlamak bu kadar zor mu?
Havaların ısınmasıyla insanlarımızın kısıtlamaların boşluklarından da en iyi
şekilde yararlandığını görmekteyiz.
Eline bir ekmek poşeti alan kısıtlama dinlemiyor, saatlerce dışarıda
geziyor… Bu durum her mahallede o kadar artış göstermiş durumda ki polis
durdurup bir şey söylese, marketten eve gidiyorum cevabını alacak… Kısıtlamalarda bu duruma da bir düzenleme
getirilmesi şart olmuştur.
*
Cumartesi günü 27 Mart-2 Nisan tarihleri arasında 100 bin
nüfusa karşılık gelen haftalık vaka sayıları açıklandı ve gidişatın hiç de iyi
olmadığı bir kez daha gözler önüne serildi. Rakamlara bakıldığında kırmızı
renge dönüşmeyen az sayıda şehir kaldı…
Trabzon’da günlük vaka sayıları 500’e yaklaşırken, yoğun bakım doluluk
oranının yüzde 70’e yükseldiği ifade edildi. Karadeniz Bölgesi’ndeki diğer
şehirlerde de durum farklı değil… Yeni
moda ise pozitif olanların temaslılarını gizlemesi… Hala hastalığını gizleyen, misafirliğe giden,
toplu oturmalar yapan insanların vicdanlarını sorgulaması gerekiyor…
*
Ve son günlerde ülkemizde aşılama çalışmaları yoğun şekilde
devam ediyor. Gelinen noktada aşı en önemli silahımız ve zamanı gelenlerin hem
kendileri hem toplum adına mutlaka aşı olması gerekmektedir. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca şu ana kadar
yaklaşık 17 milyon doz aşı yapıldığını açıkladı. Ülkemizde Sinovac ve Biontech
aşıları yapılırken, tercih vatandaşa bırakılıyor…
Fakat ilk aşısını olan insanların büyük kısmı tedbiri elden
bırakıyor. ‘Aşı oldum, bana bir şey olmaz’ düşüncesine kapılanların sayısı bir
hayli fazla. Görünen o ki aşı sonrası yapılması gerekenlerle ilgili Sağlık
Bakanlığı yetkililerinin daha net ifadeler kullanması şart olmuştur. Ve daha da önemlisi aşının önemi gün gibi
ortadayken, dalında uzman olmayan kişilerin bu konuda yorum yapmasının, aşı
karşıtlığını yaygınlaştırmasının önüne geçilmeli… Konu ne olursa olsun sadece eleştirmeyi
kendilerine görev edinmiş bu kişiler, uzmanların anlattıklarını bile hafife
alıyor, uygulamıyor ya da beğenmiyorlar. Her işin uzmanı olanlar, bari uzmanlık
gerektiren bu konuda bilirkişi olmayın lütfen!
Bırakın bir konu hakkında da sadece bilenler konuşsun… İnanın çok zor değil…