SON DAKİKA
SON DAKİKA


Hem suçlu hem güçlüler
15.09.2020

 
6 aydır mücadele ettiğimiz koronavirüs salgınında işler ne yazık ki iyiye gitmiyor.

Salgınla mücadelenin en önemli göstergelerinden biri olan iyileşen hasta sayısı, uzun süredir yeni vaka sayısının çok altında.

Vefat eden hasta sayısı ise her gün 50-60 aralığında değişiyor…

Koronavirüsle ilgili okuduğumuz haberler, salgın bu insanlarla mı bitecek dedirtiyor.

Denetimler sırasında maske takmayan ve ceza kesilen bir kişi, "Senin ismini öğreneceğim ben" diyerek polis memurunu tehdit ediyor.

Ceza yazılan bir başka kişi ise çenesindeki maskeyi gösterip, “Şurada dursa ne olur, burada dursa ne olur” diyerek tepki veriyor.

Hem suçlu hem güçlü sözünün vücut bulmuş hali bunlar olsa gerek…  

Gerçekten artık milletin sabrını mı deniyorlar diye düşünmeden edemiyor insan.

Devlet tedbirlerinin eksik olduğu noktaları eleştiriyoruz tamam da insanların yüzüne de yetkililer mi tek tek maske takacak…

Kendisinin ve ailesinin sağlığını düşünmeyeni başkası ne kadar düşünebilir.

Hala hasta olmasına rağmen toplu ulaşım aracına binmeye çalışanlar da var maske takmamakta direnenler de. Artık kurallara harfiyen uyan insanların sinirleri bu kadar cehaleti kaldırmıyor…

Hadi birbirimizin ne dediği ile ilgilenmiyoruz bari kendi sağlıklarını hiçe sayan doktorların ders gibi açıklamalarını dinleyelim… Bu noktada bir Bilim Kurulu üyesi, bir koronavirüs tedavisi gören ve bir göğüs hastalıkları uzmanı olmak üzere 3 ayrı doktorun, söylediklerinin kulaklara küpe olması gerektiğini düşünüyorum… 

Durumun ciddiyetini hatırlatan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü “Her gün 50’den fazla insanımız ölüyor. Kontrollü bir sosyal hayat denildi, kontrolsüz bir sosyal hayat yaşıyoruz. Tedbir denildi, tedbirsiz yaşıyoruz. Her şey bitmiş gibi, virüs yok olmuş, her şey normalmiş gibi yaşıyoruz. Bayram ve tatil dönemlerinde bu virüsün ulaşmadığı yer kalmadı. Çember daralıyor, daha fazla dikkatli olmamız gerekiyor. Karşılıklı maskelerimizi usulüne uygun. olarak takarsak ve 2 metrelik mesafemizi korursak riski azaltmış oluruz” diyor.

Koronavirüse yakalanan ve konuşmakta zorluk çeken bir aile hekiminin sözleri ise adeta virüsün ne kadar hafife alındığının kanıtı gibi. Günlerce ölümle yaşam arasında gidip gelen doktor, “Yoğun bakımda iki haftadan fazla kaldım. Nefes almakta çok sıkıntı çektim. Maske ve sosyal mesafeye mutlaka uyun, evden çıkmayın” ifadelerini kullanıyor.  

Bir Göğüs Hastalıkları Uzmanının hastalarıyla yaşadığı diyaloglar ise iş işten geçmeden kurallara uymanın önemini gözler önüne seriyor. Uzman doktorun, “Maskeyi koluna takanların bir hafta sonra solunum cihazına bağlandığını görünce üzülüyoruz. Hastalarımız yoğun bakıma yattığında ‘Hocam ölecek miyim, yoğun bakımdan çıkabilecek miyim’ şeklinde bizim de çaresiz kaldığımız sorular soruyorlar. Düğünlerde, sosyal etkinliklerde gördüğümüz tablo, durumun vahametinin anlaşılmadığını gösteriyor. ‘Keşke o kalabalığa girmeseydim’ diyen hastalarımızın sesini herkesin duymasını istiyoruz” şeklindeki sözleri, durumu net şekilde özetliyor.

Artık ders alma vakti geldi de geçiyor bile…

İşleri daha fazla zorlaştırmadan devlet millet el ele vererek ne gerekiyorsa yapılsın…

Eğitime, ekonomiye, turizme daha fazla sekte vurulmasın… 


 








 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap