SON DAKİKA
SON DAKİKA


Başhekimin isyanı!
2.12.2020

 
Tüm ülke olarak yaklaşık 9 aydır mücadele ettiğimiz koronavirüs salgınında, tablo ne yazık ki her geçen gün kötüye gidiyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Trabzon’un da aralarında bulunduğu 15 ilde vaka sayılarının yüzde 50 ile yüzde 100 arasında arttığını belirtti.

Artık toplam vaka sayılarının da açıklanmasıyla gördük ki her gün ortalama 30 bin kişinin koronavirüs testi pozitif çıkıyor. Ağır hasta ve ölüm sayısı gün geçtikçe artış gösteriyor.

Sağlık Bakanlığının ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasını açanlar, kıpkırmızı bir harita ile karşılaşıyor.  Televizyonlarda, sosyal medyada Sağlık Bakanından tutun uzmanlara kadar herkes, durumun vahametini anlatmaya çalışıyor, uyarı üstüne uyarı yapıyor.

Ve tüm bunlara rağmen toplumun büyük çoğunluğu adeta hiçbir şey yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor.

Tüm gözlemlerim sonucunda şuna artık eminim ki kurallara en az uyan insanlar, dışarıya çıkma noktasında hiçbir mecburiyeti olmayanlar…

Sağlık çalışanları başta olmak üzere, bu süreçte yoğun çalışmak zorunda olan meslek gruplarına hepimiz yardımcı olmalıyız…

Süreç herkesi psikolojik olarak yıpratmışken, artık bu illetten kurtulmak için gün sayarken, başka bir hastalığımız olduğunda bile hastaneye gitmekten korkarken; tüm günlerini ailelerinden, sevdiklerinden uzak, covid-19 hastaları ile geçirmek durumunda olan sağlık çalışanlarını düşünmemiz gerekiyor…

Bu noktada Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Türedi de çok haklı bir serzenişte bulundu…

Koronavirüs salgınının ilk gününden itibaren, başında bulunduğu Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinin hiçbir olumsuzlukla anılmamasını sağlayan Prof. Dr. Türedi, yaptığı paylaşımda, “Çoluğunu çocuğunu, eşini dostunu, annesini babasını düşünen varsa; azıcık insafı ve vicdanı olan varsa evinde kalır ve çok gerekli olmadıkça evinden çıkmaz. Biz insanımıza yoğun bakım yeri bulmak için kafa patlatırken, elimizdeki tüm imkanları, tüm eforumuzu harcarken sahil kenarında yürüyüş yapan sağlığına çok düşkün (!) insanları gördükçe hakkımızı hiçbirine helal etmiyorum. Servisler ve yoğun bakımlar dolu, ne umuyorsunuz mucize mi? Öyle bir yeteneğimiz yok, sadece insanız. Ayıptır, günahtır. Sağlıkçıya acımadığınızı biliyoruz da bari kendinize acıyın!” ifadelerini kullandı.

Tüm yolların denenip, tüm uyarıların sonuç vermediği noktada, bir başhekim artık isyan ediyor…

Daha ne desin, ne yapsın?

Öyle ki üç gün önce Ankara’da 20 yaşında olduğu ve başka hiçbir hastalığı bulunmadığı belirtilen gencecik bir kız, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Belli ki toplumun büyük kesimi, iyileşen hasta sayısının çokluğu sonrası, bu virüsün kimin vücudunda nasıl etki bırakacağını bilmeden, kendisine pembe bir tablo çizmeye başlamış…

Biraz empati yapma zamanı geldi de geçiyor bile…

Hiç değilse bu konuda “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesinde olmayalım.

Artık bazı şeyler, başımıza gelmeden idrak edelim…

Yoksa yarın her şey ve herkes için çok geç olabilir…

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap