SON DAKİKA
SON DAKİKA


Rahim duvarı kalınlaşması nedir?
24.05.2020

Bugün Ramazan Bayramı’nın ilk günü; hem bedenen hem de ruhen temizlenmemizi sağlayan, birlik ve beraberliğin pekiştiği, yardımlaşmanın, bereketin bol olduğu on bir ayın sultanı olan Ramazan ayını maneviyatımız daha da güçlenerek geride bırakıyoruz. Ramazan Bayramı’nın ülkemize ve tüm dünyaya barış, mutluluk ve sağlık getirmesini diliyorum.

Bu hafta sizlere kadın sağlığı için önemli bir konu olan rahim duvarı kalınlaşmasından bahsedeceğim. Günlük pratiğimizde sıklıkla kullandığımız ve hastalarımız tarafından da dile getirilen bu ifade aslında tanısal bir bulgudur.

 

Kalınlaşma neden oluşur?

 

Rahim duvarı döl yatağı olarak bilinen endometrium dediğimiz bir doku ile döşelidir. Her ay düzenli olarak bu doku gelişir ve gebeliğin yerleşmesi için birtakım değişiklikler geçirerek sonrasında adet kanaması ile birlikte dökülür. Bu döngü menopoza kadar her ay tekrarlanır.

 

Bazı durumlarda gelişen bu doku sağlıklı olarak oluşmaz ya da dökülmez kalınlaşmaya devam ederek varlığını sürdürür. Bu süreç uzun süre devam ederse rahim kanserine dahi dönüşebilmektedir. Rahim duvarındaki doku hormonların etkisine duyarlıdır. Hormonların etkisi ve yumurtlama süreci bu dokunun sağlıklı bir şekilde gelişip, dökülmesine aracılık eder. Hormonlara karşı oluşan duyarsızlık ya da yumurtlamanın düzenli olmaması kalınlaşmanın en önemli nedenidir.

 

Kimler risk altındadır?

 

Obezite, diyabet yani şeker hastalığı, hipertansiyon gibi kronik hastalıklar önemli risk faktörleridir. Ayrıca polikistik over sendromu dediğimiz düzensiz yumurtlamaya yol açan hastalık da bu hastalığa zemin hazırlar. 35 yaş üzerinde tüm kadınlarda hormonal düzensizlik oluşmasına bağlı olarak kalınlaşma ortaya çıkabilir. Ancak menopoz sonrası kalınlaşma görülüyorsa rahim kanseri oluşma riski yüksek olduğu için dikkatle değerlendirilmelidir.

 

Rahim duvarı kalınlaşması belirtileri nelerdir?

 

Adet düzeninin bozulması en önemli belirtidir. Adet araları 21 günden daha kısa ya da 35 günden daha fazla olabilir. Kanama miktarı normalden daha fazla olur. Ara kanama ya da kahverengi lekelenme görülebilir. Kanama süresi 7 günden daha uzun sürer ve adet sancısı daha sık görülür. Uzun süren bu şikayetler kansızlığa yol açabilir.

 

Nasıl tanı konulur?

 

Adet düzensizliği ve kansızlık gibi şikayetleri olan hastaların yapılan ultrason değerlendirilmelerinde rahim duvarının normal sınırların üzerinde olması kalınlaşmadan şüphelenilmesini sağlar ancak kesin tanı rahim duvarından alınan biyopsi ile konulabilir. Biyopsi ile alınan dokunun incelenmesi sonucu Rahim duvarında kalınlaşmaya neden olabilecek hastalıklar tespit edilebilir. En sık kalınlaşma nedenleri hormonal duyarsızlığa bağlı Rahim içi gelişen değişiklikler, rahim içi enfeksiyonlar ve polip dediğimiz rahim için de oluşan iyi huylu oluşumlardır. Daha az sıklıkla ise hiperplazi denilen hastalık grubu görülebilir. Rahim duvarı kalınlaşması nasıl tedavi edilir?

Hormonal duyarsızlık ve enfeksiyon durumlarında ilaç tedavisi ile kolaylıkla tedavi edilmesi mümkündür. Polipler ilaç tedavisine cevap vermeyebilir. Histeroskopi denilen cerrahi işlemle alınmaları gerekebilir. Hiperplazi grubunun tedavi edilmesi çok önemlidir. İlaç tedavisi sonrası belirli aralıklarla biyopsi tekrarı hastalığın iyileşme sürecinin takibinde gereklidir. Yeterli ilaç tedavisi verilmez ya da hastalık tam olarak ortadan kaldırılamaz ise endometrium kanseri dediğimiz Rahim duvarı kanserine dönüşme riski yüksektir. Ayrıca hiperplazilerin tekrarlama eğilimi vardır. Tedaviye rağmen tekrarlıyorsa Rahim dokusunun alınması gerekebilir. Eğer adet düzensizliği, uzun süreli adet kanamaları ve kansızlık gibi problemlere sahipseniz gerekli sağlık taramalarını yaptırmayı ihmal etmeyiniz.

Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap