İyi pazarlar değerli okurlarım.
Bu hafta toplumda her on kadından birinde görülmeye başlanan
polikistik over sendromunu anlatacağım. Nasıl tanı konulduğundan ve hangi
bulgularla sıklıkla karşılaşıldığından bahsedeceğim.
Polikistik over sendromu (PKOS) bir yumurtalık hastalığı
olmakla birlikte pek çok farklı mekanizma oluşumunda rol almaktadır. Her
kadında farklı bulgular ile ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastalık değil sendrom
olarak isimlendirilir. Polikistik ismi ultrasonongrafik olarak yumurtalıkların
görüntüsüne bağlı olarak verilmektedir. Ancak sadece ultrasonografik görüntü
ile tanı konulamaz. Beraberinde birtakım bulgularında olması gerekir.
Hangi bulgular sıklıkla görülür?
PKOS olan kadınlarda en sık görülen bulgulardan biri adet
düzensizliğidir. Genellikle 40 günden daha uzun aralıklarla adet düzeni olur.
Genellikle bu durum ergenlikten sonra ortaya çıkar. Ancak kilo alımı ile
birlikte adet düzensizliği daha da bozulabilir.
Kıllanma artışı diğer sık görülen durumdur. Özellikle yüz
bölgesinde, göbek çevresi, bel bölgesi gibi hormonal etki ile kıllanma oluşan
bölgede artış görülmektedir. PKOS’lu kadınlarda sıklıkla kıllanma artışı ile
birlikte sivilce şikayeti de görülmektedir. Vücutta androjenik etki yapan (erkeklerde
yüksek oranda salgılanan) hormonların kadınlarda kan düzeyinin artması ile
oluşmaktadır. Sendromun oluşum mekanizmalarından biridir.
Obezite genellikle PKOS olgularında sıklıkla görülmektedir.
İnsülin direnci ile birlikte obezite oluşmaktadır. Uzun dönemde şeker hastalığı
gelişmesi için risk faktörü oluşturmaktadır.
İnfertilite, kısırlık olarak bilinen bu duruma PKOS’lu
olgularda sıklıkla karşılaşılmaktadır. Önemli nedenlerinden biri yumurtlama
fonksiyonlarının düzenli olmamasından kaynaklıdır. Ancak bazen yumurta
kalitesinin bozulması ya da döllenmeme gibi nedenlerde eşlik edebilir. Ayrıca
PKOS’lu kadınlarda düşükler de daha sıklıkla görülmektedir.
Nasıl tanı konulur?
İsmi polikistik over sendromu olarak bilinse de sadece
ultrasonografi ile tanı koymak yeterli değildir. Ayrıca ultrasonografi ile her
polikistik görülen kadın PKOS olmayabilir. Özellikle adet düzensizliğinin
olması gereklidir. Yılda 6 kez ve daha az adet görüyorsa tanıyı destekler.
Kıllanma artışı ve sivilcelenmede önemli kriterlerden biridir. Bu bulgular
kanda androjen artışının belirtisidir. Ancak tutulan bölgeler dikkatle
incelenmeli ve hormonal etki değerlendirilmelidir. Laboratuvar testleri tanı
için yardımcı olsa da tanı koydurucu değildir. Klinik bulgulardan ikisinin
olması PKOS tanısı için yeterlidir.
Kesin tedavisi var mıdır?
PKOS metabolik bir sendromdur. Sadece yumurtalıkları tutan
bir hastalık değildir. Bu nedenle kesin tedavisi yoktur. Kadının ön plandaki
şikayetine yönelik tedavi uygulanır. PKOS’lu kadınlar sıklıkla adet
düzensizliği ve kısırlık nedeniyle jinekolojiye başvururlar, sivilcelenme ve
kıllanma artışı nedeniyle dermatoloji, obezite ve diyabet nedeniyle dahiliye gibi
pek çok farklı branş tarafından değerlendirilerek tedavi edilmeleri
gerekebilir. Şikayetlerin tek bir tedavi yöntemi yoktur. Ayrıca her semptom
aynı anda tedavi edilemez. Örneğin kıllanma şikayeti olan ve kısırlık tedavisi
isteyen bir kadına aynı anda iki tedavi uygulanamaz. Kişiye göre tedavi planı
oluşturmak gerekir. Ancak oluşum mekanizmasına en etkili yöntem obez hastalarda
fiziksel aktivite egzersiz, diyet ile birlikte kilo kaybının sağlanmasıdır.
Uzun dönem etkilerine dikkat edilmeli!
PKOS tüm yaş gruplarında önemli problemlere yol açmaktadır.
Genç kadınlarda en önemli şikayet kısırlığa neden olmasıdır. İleri yaşlarda ise
obezite ile birlikte hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalıklarına yol
açar. Ayrıca kanser ile yakın ilişkilidir. Uzun süren adet düzensizlikler rahim
kanseri olarak bilinen endometrium kanserine yatkınlığı arttırır. Ayrıca meme
kanseri içinde kadınlar risk altındadır. Düzenli jinekolojik kontroller ve
tarama testleri kanserin önlenmesinde en önemli faktörlerdir.
Merak ettikleriniz ve sorularınız için [email protected] adresinden bana ulaşabilirsiniz.