Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ
şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama
— kabahatın çoğu senin, canım kardeşim..!
Nazım Hikmet
Attığım başlıktan da biraz utanıyorum ama biraz sonra
birlikte değiştirme umudu barındırıyorum içimde. Hikaye şöyle bitiyor: Bir
kadın sokakta saldırıya uğruyor ve gidip bağımsız yüce Türk Mahkemelerine şikayet
ediyor. Mahkeme başkanı yargıç kendi düzeninin yetiştirdiği saldırgana değil
de o bir kadına soruyor:
- Niye saldırdı sana? Kadının vermek zorunda bırakıldığı yanıta
iyi bakın Allah aşkına:
- Üstelik montum vardı, her yerim kapalıydı... Lütfen bir
kere daha iyi bakın. Senin düzeninin yetiştirdiği o saldırganın hiç bir suçu
yoktur hakim bey! Tek suçlu sensin. Evet böyle bir ülkede yaşıyoruz işte. Yanlış
yerdeysek ki kesinlikle öyle görünüyor; demek ki buraya geldiğimiz bütün
yollar yanlıştı. Bunu söylemek için çok okumuş çok bilgili olmaya gerek yoktur.
Hele hele her akşam televizyonlarda saçmalayan o aydınlardan olmaya hiç gerek
yoktur. Doğru yollardan yanlış yerlere gidilmeyeceğini bilmek yeterlidir. Yani
hikaye yanlış yazılmıştır. Gelin birlikte yeniden yazalım sevgili kadınlar.
İlk önce cinayetlerin adını doğru koyalım lütfen. Cinayetin
erkeği dişişi yoktur. Cinayet cinayettir... İkincisi, adında KADIN olan bütün
derneklerinizi ve örgütlerinizi kapatalım. Üçüncüsü ve en önemlisi; bütün
siyasi partilerde sizleri oyalamak için erkeklerin kurmuş oldukları kadın
kollarını omuz başlarından keselim. Sayın Tansu Çiller kadın kollarından
başbakan olmamıştır. Şu anki CHP Trabzon’un başarılı İl Başkanı Sayın Güzide Önsel
Uzun (üstelik Trabzon gibi bir yerde) ve daha niceleri kadın kollarından gelmemişlerdir.
Bir şey daha var ama demeğe dilim varmıyor işte. Hepiniz değil ama çoğunuz suçlusunuz.
“Kız çocuklarının okuması caiz değildir” diyen erkeklerin “başörtülü
bacılarımızı okula almadılar” hikayesine oy veriyorsunuz 17 yıldır. Siz oy
vermeseydiniz kendi barajlarında boğulacaktılar. Zaten ne yüzmeyi biliyorlar
ne cirit oynamayı...