Trabzonspor oyuna başlamadan önce taraftar İstiklal Marşı ve
asker selamıyla coştu. Bordo-mavililerin üstün oyununu da izledik. İki teknik
adamın oyun tarzı aynıydı. Uzun toplarla gol bulmayı hedeflemişlerdi.
Trabzonspor, orta sahasındaki Sosa’nın önderliğinde topu daha iyi, daha
garantili kullanıyordu. Bu oyun tarzıyla Trabzonspor’da oyun hakimiyeti Sosa
ile gerçekleştirildi. İlk gol de böyle oldu. Sturridge’in harika vuruşu ev
sahibi takımı öne geçirdi. Trabzonspor’un bu oyun tarzı karşısında Antep’in
defans hataları da görüldü. Bu eksiklerden faydalanarak Sörloth’un iyi çıkışı
ve defansın hatasıyla durum 2-0 oldu. Bu skordan sonra Trabzonspor’da oyun
mantalitesi değişti. Ne top kazanabildi ne de oyun becerisi gerçekleştirebildi.
Antep ise çabuk oyuncularıyla rakip kaleye geldi. Beceriksiz oluşları ve
şansları sonucu değiştirmedi. Diğer taraftan baktığımızda iki takım da golü
öndeki iki adamla bulmaya çalıştı. Ancak destek arkadan gelmeyince fazla
pozisyon da üretemediler. Bu oyun tarzı karşısında iki teknik adam da
becerilerini ortaya koyamadı.
İleride Nwakaeme, Sturridge ve Sörloth sahada var mıydı yok
muydu belli değildi. Bu anlayışla Trabzonspor’un geri dörtlüsündeki güç ortaya
çıkıyordu.Trabzonspor’da netice iyi ama oyun kalitesi bakımından aynı şeyi
söyleyemeyiz. Bu nereye kadar?
İkinci yarı Antep maçta dengeyi kurdu. Ofansif oyunu ile
rakibe zor anlar yaşatıyordu. Trabzonspor mücadele gücüyle kazandığı toplarla
pozisyon üretiyordu. Nasıl mı? Gaziantepspor’un arkası öyle boşalıyordu ki...
Hele Sosa’nın attığı gol Trabzonspor’un şansıydı. Ev sahibi
takım rahat nefes alabildi. Oyunda disiplin, sistem, oyun planı olmadığında
sonucu yakalayamıyoruz. Gaziantep maçına baktığımızda Trabzonspor’u iyi
görmedik.