RİZESPOR’u yakından takip eden birisi olarak öncelikle şunu söyleyeyim; İsmal Kartal konusunda çok yanıldım. Sezon başında iyi başlamıştı İsmail hoca. Takımın uyumu iyi, oyuncular arasındaki iletişim ve yardımlaşma, futbolun gerektirdiği gibiydi.
Ancak son haftalarda görüyorum ki takımla birlikte İsmail Kartal da hızla aşağı doğru gidiyor.
Birincisi; oyunu okuma özelliği yok. Sahaya müdahalelerde geç kalıyor. Oysa Rizespor’un kadrosu öyle çok kötü değil. Aslında futbolcuyu oynatan, onu hazırlayan kişi, teknik adamdır. Siz ona ne verirseniz, maçta da onu alırsınız.
Dün Kasımpaşa karşısında izlediğim Rizesporlu futbolcular, ne yaptığını bilemez durumundaydı. O zaman kendi kendime, “Demek ki iyi çalışmamışlar, bu maça iyi hazırlanmamışlar” dedim.
Takımın lideri Boldrin.
Bu artık biliniyor. Rakipler de buna göre önlem alıyor. Boldrin dün saman alevi gibi zaman zaman parladı, çokça da ortana kayboldu. Hele penaltıyı atamamış hem kendini hem de Rizespor’u yaktı.
Takımlara maçı kazandıran golcülerdir. Hani klasik ama, “Bir takımın atanı ve tutanı iyiyse o takım hep kazanır” deriz ya. Dün Rize’nin hem atanı hem de tutanı çok kötüydü.
Scepovic, kesinlikle Rizespor’u taşıyacak bir forvet değil. Ne yapması gerektiğini bilmiyor. Pozisyon bilgisi zayıf. Rakip savunmacılardan kendini nasıl kurtaracağını hesaplayamıyor. Hal böyle olunca bu sonuç da ortaya çıktı.
Yönetimin işine karışmak elbette bizim işimiz değil ancak Rize’nin kabus görmemesi için hoca ve golcü konusunu halletmesi şart.
Bizden bir ağabey tavsiyesi...
Giriş Yap
Üye Ol
