Çok zemheri kışlar gördük oğlum, Titreten ayazlar... Gürleyen şafaklarda duymayan aymazlar gördük!
Umut derleyen baharlar,
Baharında göçen kahramanlar
Ve Azrail'e gülümseyen civanlar gördük.
Sırtlanlar gördük oğlum;
Sırttan vuranlar,
Nefret saçanlar gördük.
Hakkı yerde bırakan divanlar,
Uykuda sokan yılanlar,
Obaları yıkan yalanlar gördük oğlum;
Vicdanları soyanlar, talanlar gördük. Toprağı kanla yıkayanlar gördük oğlum;
Ahlara kulak tıkayanlar...
Yakanlar gördük oğlum, yakanlar;
Ve yangına körükle koşanlar gördük.
Yıkılanlar, yıkanlar, ağlayanlar gördük;
Onlar ağladıkça coşanlar...
Milletine bomba atan,
Kurşun sıkanlar gördük oğlum,
Evet; kurşun sıkanlar!
Ne kalleşler gördük oğlum,
Ne tebelleşler;
Soluk alıp veren, kokuşmuş leşler gördük !
Ne sıcaklar gördük oğlum...
Kavuran yazlar...
Yaz ortası çınayazlar, buduna musallat asalaklar, miyazlar gördük. Nice alplerin düştüğü Hazanlar gördük oğlum; ağuyu bal diye sunanlar... Ceplerden beyne sızanlar gördük. Kırılan dallar, Savrulan yapraklar gördük;
Gövde budandıkça alkış tutan ahmaklar...
Nice düşmanlar gördük oğlum;
El pençe duranlar...
Ve onlarla elele tutuşanlar...
Dizlerine vuranlar,
Nice pişmanlar, perişanlar ,
"Eyvah!" deyip de koşuşturanlar gördük.
Düşenler gördük oğlum,
Acılarla pişenler...
Uçurumu görenler
Ve göre göre yokoluşa sürükleyenler gördük... Acıyla kıvranan bağırlar,
Çığlıkları duymayan nice sağırlar gördük oğlum! El düdüğü öttürenler;
Zevkle çubuk tüttürenler gördük! Fareler gördük oğlum, Kemirenler, sömürenler;
Ve ilk fırsatta sırtını çevirenler... "Vatan!" deyip, yerlerde sürünenler gördük oğlum;
Onların sırtından semirenler... Zülmedenler gördük oğlum;
Irkına bilenenler;
Takatinin sonuna dek direnenler gördük...
Kana ekmek bananlar gördük oğlum;
Onurunu bir pula satanlar... Kendini hiç ölmeyecekmiş sananlar, Ölüme korkusuzca kafa tutanlar, Hırsla zamana tutunurken ardına pamuk tıkananlar gördük ! Velisinin de selâsını duyduk oğlum, delisinin de...
Yoksulunun da, kelli fellisinin de... Güngörmüşünün de, görmemişinin de...
Çobanının da, kralının da;
Dayısının da, ayısının da...
Ölenler gördük oğlum;
Unutulup gidenler...
Ölenler gördük oğlum; öldükçe dirilenler;
Yakamozlar çizenler,
Çağlara hükmedenler...
Sen de göreceksin oğlum; sen de göreceksin! Ama; önce tehlikeyi sezeceksin! Karayı, beyazı,
Sıcağı, ayazı,
Dostu düşmanı,
Meltemi, tufanı,
Doğruyu, yanlışı,
Sanmışı, kanmışı, bileceksin!
Düşsen de, yeniden kalkacak; "Yüreğin elinde" Evet, yüreğin elinde yürüyeceksin!
Bu yola baş koyanı da,
yoluna taş koyanı da unutmayacaksın!
Yanlış safta durmayacaksın oğlum; Ahları yerde koymayacaksın!İtler yine ürüyecek; ama sen, duymayacaksın!
Ve sen, aslan oğlum,sen;
Evet sen, sen!
Şerrin önünde duracak,
Tuzakları bozacaksın.
Engeller koyacaklar;
Varsın koysunlar!
Hepsini de yıkacaksın !
Kaleleri berkitecek;
Dost illere köprüler kuracaksın !
Sen, evet, yine sen,
Kudretini, yolunu, izini
Ve sözünü bilecek;
Hiç, ama, hiç durmadan yürüyeceksin!
Gerekirse ölecek ve yine dirileceksin !
Yenilecek, yenecek,
Üzülüp, sevinecek,
Yıkılıp, düşeceksin!
Her defasında yine umudunu sırtlayıp;
Işığın hiç sönmeden, ufka doğru ilerleyeceksin!
Ve sözün özü oğlum;
Onurun arşa değmeden alemi terketmeyecek;
Günü geldiğinde de;
"Methedilmiş bir ruhla" vuslata ereceksin!