Günlük hayatımızda; her gün, eşek ve eşeklik üzerine bir söz duymayanımız yoktur herhalde .... “ Eşşek kadar adam oldun!” “Bir eşeklik ettim!” “Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer de tanesini bırakır!” “Emanet eşeğin yuları gevşek olur!” “ Bir kişi sana ‘ Eşek!’derse aldırma; ama kırk kişi de eşek diyorsa; hemen kendine bir semer al!” Ve daha niceleri... Ama, benim en anlamlı bulduğum; “ Eşek bile, bir düştüğü yere bir daha düşmez!” Herhalde sorunların birçoğu; “Eşek kadar bile olamamamızdan” kaynaklanıyor olsa gerek. Neyse; kısa yazabilmek için, geri kalanını yine bir şiirle anlatmaya çalışalım:
EŞŞEKLİK ÜZERİNE Eşekte asalet, sadakat vardır Keşke bir eşeklik edebilseniz Taşır insanlığın ağır yükünü Keşke, onu örnek alabilseniz
Kaydeder, unutmaz geçmişi, günü. Keşke ayırdına varabilseniz. Hırs, haset yansıtmaz güzel gözleri. Keşke, siz de öyle bakabilseniz.
“Eşşek oğlu eşşek” iltifat imiş Keşke eşşek kadar olabilseniz En son menzile dek, yük sırtındadır Siz de bir ucundan tutabilseniz
Savrulmaz rüzgarın yönüne göre Keşke onun gibi durabilseniz Semer değişse de hep aynı kalır Keşke menfaatle değişmeseniz.
İnadı inattır sabrın haddinde Keşke siz de karşı koyabilseniz Sessizce yığılır, üç damla yaşla Keşke onun gibi ölebilseniz.