Brad Pitt’in başrol oynadığı Benjamin Button’ın Tuhaf
Hikayesi filminde bir kaza sekansı vardı. Hayatın, olasılıklar üzerine aldığı halin anlatıldığı
o meşhur sahne, efsane yönetmen David Fincher’in dahiyane kurgusuyla izleyiciyi
derin düşüncelere sevk ediyordu. Hayatın
olağan akışı bozulmasa o kaza yaşanmayacak ve âşıklar birbirinden
ayrılmayacaktı.
Trabzonspor da Benjamin Button gibi bu sezon tuhaf bir
hikâye yaşıyor. Ve bu tuhaf hikayenin başladığı nokta yani kazası bana göre
geçen yıl iç sahada Başakşehir ile oynanan maçta Sktrel’in Nwakaeme’yi ceza
sahası içinde çekmesi ve yere indirmesiydi. Eğer Fırat Aydınus o çekme sonrası
penaltı verseydi Bordo-Mavili takımın bugün bize izlettirdiği film bambaşka
olacaktı.
Muhtemelen Bordo-Mavili takım o maçı kazanacak, sezon sonu
şampiyon olacak ve Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazandığı için kasasına
milyonlarca Euro girecekti. Belki Sörloth satılmayacak, kulübün geleceğinde
olması beklenen Sosa ile Novak takımdan ayrılmayacaktı. O coşkulu ve arzulu
takıma birkaç iyi takviye yapılacak ve bu sezon da ligin tozu atılacaktı.
Hüseyin Çimşir için de 40 yaşındaki şampiyonluğun keyfi
bambaşka olacaktı. En çok da İstanbul’un o meşhur Pendik’ten Kadıköy’e kadar
uzanan minibüs hattında meydana getirilecek Bordo-Mavi araç konvoyu
konuşulacaktı. Eğer o kaza olmasaydı Ahmet Ağaoğlu yönetimi de takımı 2 ay
içinde tanınmayacak hale asla dönüştüremeyecek ve bugünleri hiç olmadığı kadar
keyifli geçirecekti.
Eğer o maçın VAR hakemi Mete Kalkavan da gözlerini
kapatmayıp vicdanını tatile çıkarmasaydı tüm bunlara ilave olarak forma
satışları patlayacak, taraftarın sosyal medyadaki neşesine de doyum
olmayacaktı.
Evet, 15 Mart 2020 tarihinde, saat 16.00’da başlayan o maçın
35. dakikasından beri hayat Trabzonspor için tuhaf bir hikâyeye döndü. Filmde
Benjamin için tersine akan zaman durdurulamıyordu ve yönetmen finalde içimizi
acıtıyordu. Umarız Trabzonspor’u yöneten Abdullah Avcı kurmaca olmayan şu anki
filmi tersine döndürür ve milyonlarca Trabzonsporlunun daha fazla ıstırap
çekmesine izin vermez. Ve ümit ediyoruz geçen yılın aksine transferler
nedeniyle ağır eleştirilerin hedefinde olan
yönetim de takımın içler açısı halini kabullenip devre arasında;-elde
kalmış, çoktan ruhunu kaybetmiş oyuncuları değil-, dik oynayacak, forma için
savaşacak, Avcı’yı kulübesinde, taraftarı ekran başında mutlu edecek oyuncuları
transfer eder.