Maçın 107.’nci dakikası (ilk yarıda 7, ikinci devrede ise 10 dakika uzadı karşılaşma)... Müsabakada en çok koşan oyuncu (12.8 kilometre) olan Trezeguet sol çizgide, iki F.Bahçe’li arasından ince bir pas atarak topu Djaniny’e veriyor. Sonrasında  yarım bir daire çizerek çizgiden içeri doğru koşuyor ve topu Djaniny’den alıyor. Sert ve etkili bir şutla da golü atıp rakibi nakavt ediyor. Pek çok oyuncu o koşuyu yapmazdı. Zira artık maç bitmiş, top benden çıkmış diye düşünür işi ağırdan alırdı. O dakikaya kadar canla başla mücadele etmiş, neredeyse tüm enerjisini kullanmış bir oyuncunun o koşuyu yapması maçın en takdir edilesi anlarından biriydi. Ve çok değerliydi. Takım tümüyle bu mantaliteye ulaştığında bambaşka bir Trabzonspor izleyeceğiz...

Maxi Gomez affetmez

Sezon başından beri hep şunu söylüyorum: Abdullah Avcı, Gomez’i ceza sahasında topla buluşturabilirse Uruguaylı oyuncu her maç rakip ağlarla haşır neşir olur. Dünya Kupası arasına kadar bunu göremedik takımda. Oyuncu istediği topları alamadı. Avcı'nın da onun da zamana ihtiyacı vardı. Ama şimdi Edin Visca’nın gelişiyle, Trezeguet’in form tutuşuyla, Bakasetas’ın, Marek Hamsik’in araya paslarıyla Gomez’in performansının daha da artacağına inanıyorum. Uruguaylı, F.Bahçe karşısında da çok iyi oynadı. Eğer golden sonra oyundan çıkmasaydı skora daha da fazla katkı yapabilirdi. Üstelik bencil bir forvet de değil. Attığı gole de şapka çıkartıyorum.

F.Bahçe maçında taraftarı mutlu eden bir başka olay da Marc Bartra’nın harika oyunu. Zira Bartra sezon başından beri tam performans gösteremiyordu. Bazı maçlarda ağır kaldığı da oluyordu. Ama F.Bahçe’nin etkili forvetlerine hiç imkân vermedi. Vitor Hugo ile de ilk kez bu kadar uyumlu bir oyun ortaya koydu. Ligde o ona kadar 36 gol atan F.Bahçe’nin, Trabzonspor kalesine isabetli tek bir şut dahi çekememesinde bu ikilinin rolü büyüktü.

Sarı-Lacivertlilerin ligde ve Avrupa’da oynadığı toplam 22 maçı çok iyi analiz ettiklerini söyleyen Abdullah Avcı dersine gerçekten çok iyi çalışmıştı. Avcı’nın oyun planındaki en etkili olanı da rakibe göz açtırmayan baskısıydı. Trabzonspor takım olarak da maça çok konsantreydi. Avcı; rakip kaleye çok kolay giden, tempolu oynayan, etkili de olan F.Bahçe’yi kilitlemeyi başardı.

Trabzonspor bu galibiyetle yarışta olduğunu gösterdi. Bu sonuç lig yarışını da daha bir güzelleştirdi.