Son haftalarda maçlarını kazanan F.Bahçe nasıl bir hayale kapıldıysa, lig ile ilgili sezonun büyük bir zaman diliminde oluşturduğu algıyı unutmuş ve müsabakalarını galip bitirdikçe sessizliğe gömülmüştü. Lig onlar için bir anda legalleşmişti. Ne zamanki Trabzonspor şampiyonluğa mührünü vurdu, lig yeniden şaibeli hal aldı! Resmi siteden yaptıkları açıklamayla Özkan Sümer’in, ‘F.Bahçe haksızlığı hak edinmiştir’ sözünü bir kez daha tescil ettiler.

Türk futbol tarihinin en şaibeli sezonu 2010-2011’di. UEFA’nın, CAS’ın, İsviçre mahkemelerinin onayladığı şikeyi iç siyaset ve TFF örttü. Ülke futboluna o sezonu yaşatanların lige şaibeli demesi gerçekten trajikomik.

İşin ilginç ve üzücü olan yanı şu ki; bazı saygı duyulan sanatçı ve yazarların da haksızlığı hak edinmiş olmaları. Başta Fazıl Say olmak üzere F.Bahçe’ye gönül vermiş pek çok sanatçı ve yazar kaybettikleri zaman rakibe saygı duymayı unutuyorlar. Emeğe saygıyı es geçiyorlar. Hakem hatasının olmadığı bir lig dünyada yok iken, kendi takımları lehine yüzlerce kez hakem hatası yapılmışken, rakipleri lehine yapılan bir hatayla ligi şaibeli ilan edebiliyorlar. İşin içine tarafgirlik girdiği zaman insanların gerçek yüzlerini göstermesi adına da futbol harika bir araç. Hak, hukuk, adalet taraftar olunca rafa kaldırılabiliyor. Değerler çiğnenebiliyor. Rakibe saygı, onca emek, onca alın teri görmezlikten gelinebiliyor.

Ülkenin en popüler Trabzonlu sanatçıları bu durumdan ders çıkartmalılar. Şampiyonluğun geldiği şu günlerde boy göstermeye başlayan bu sanatçılar, 2010-2011 sezonunda üstelik haklı olduğu davada Bordo-Mavili takıma destek verecek cesareti gösterememişlerdi.

Hazımsızlık!

Trabzonspor’un şampiyonluğa koşması İstanbul medyasının ve malum üç takım taraftarlarından birçoğunun da hazımsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Neredeyse hepsi Trabzonspor’a karşı bir cephe oluşturdu. Eze eze elde edilen şampiyonluğa gölge düşürmek için her türlü algıyı yapıyorlar. İstanbul’dan kupayı almanın ne kadar zor olduğunu anlamamız adına bize sundukları bu veriler çok önemli. Bu göstergeler ışığında 2010-2011 sezonunda Trabzonspor’un nasıl bir güçle karşı karşıya kaldığını ve o şampiyonluğun ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz. Yine efsane kadronun 75-84 yılları arasında neredeyse tüm kupaları toplayarak ne kadar büyük bir iş yaptığını, kimlerle mücadele ettiğini idrak ediyoruz.