Kasket; YahyaKemal’in ‘Ne harabiyim, ne harabatiyim kötü mazide olan atiyim’ sözünün ete kemiğe bürünmüş hali. Ahmet Suat Özyazıcı’yı ilk kez 1974’te yani Kıbrıs Barış Kupası’nı Bedrettin Demirel’in elinden alırken görüyoruz kasketli haliyle. Belki daha eskiden de takıyordu. Bilmiyoruz. Geleneklerine, mazisine bağlı ama 80’li yıllarda ön liberolu sistemle takımı sahaya sürecek kadar da gelecekte dolaşan biriydi Ahmet Suat hocamız. Abdullah Avcı’nın yola çıkarken O’nun kasketini kendine referans alması ve şehirde bir moda haline getirmesi takdire şayan.

Köklerini bilirsen geleceği çok daha rahat oluşturursun. Avcı’nın gözleri İstanbul-Başakşehir’de oturuyorum. Evime yakın olduğu için Başakşehir’in çok maçına gittim. Abdullah Avcı’yı da basın toplantılarında defalarca izledim. Ama onu Trabzon’daki kadar keyifli, mutlu, duygulu hiç görmedim. Profesyonel bir iş yapıyor lakin bordo-mavili takımdan bahsederken bir teknik direktörden öte bir hale bürünüyor. Trabzonspor somut bir varlık olsa; onu kucaklayacak, sarıp sarmalayacak gibi bir hal bu.

Ve gözlerinin içi; sanki yıllarca aşkla bağlı olduğu sev- gilisinden yani Trabzonspor’dan ayrı kalmış da yıllar sonra ona kavuşmuş gibi bir mutlulukla parlıyor. Avcı, takımı çok sevdi. Trabzonspor da, taraftarı da onu. Temennimiz bu birlikteliğin taraflara güzel, güneşli günler yaşatarak sürüp gitmesi. Erzik’in hayatı ve şike Şenes Erzik, UEFA’da tam 33 yıl görev aldı. 2015 yılında da emekli oldu. Geçtiğimiz aylarda Erzik’in biyografisi ya- yımlandı. Kitaptan öğrendiğimize göre anne, babası Balkan Savaşları sırasında Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmiş.

Arnavut Faik adıyla nam salmış babası, cephede savaşmış. Savaştan sonra yani 1924 yılında tayini Giresun’a çıkmış ve buraya yerleşmiş. Erzik ve tüm kardeşleri de Giresun’da doğmuş. Sonrasında kitap, Erzik’in spor adamlığı günlerine ışık tutuyor. Dolu dolu bir kari- yere. UEFA yılları da eserde genişçe yer alıyor. Ama kitapta bir şey yok: 2011 yılında Türkiye’de yaşanan ve dünyanın konuştuğu şike olayı. Üst yönetiminde bulunduğu UEFA’nın verdiği cezalara rağmen Şenes Bey’in kendi biyografisinde böylesine önemli bir olayı görmemesi şaşırtıcıydı. Söz şikeden açılmışken Trabzonspor yönetiminin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şike davası ile ilgili yapacağı müracaatın son başvuru tarihi 28 Şu- batmış. Umarız eksiksiz bir başvuru ger- çekleşir.