Abdullah Avcı’nın Beşiktaş’ın başındayken üst üste 8 maç kazandığı ardından üst üste 8 maçta 7 mağlubiyet yaşayıp ayrıldığı bir süreç vardı. Beşiktaş tarihinde böyle bir dönem yoktu. Abdullah hoca şimdi de Trabzonspor’da ilginç bir süreç yaşıyor. Ligin ilk maçında İstanbulspor’u 2-0 yendiği maçtan sonra dış sahada oynadığı 14 maçın sadece 3’ünü kazanabildi. Biri kupada olmak üzere 2 kez Ümraniyespor’u ve Kayserispor’u yenebildi. Tam 9 mağlubiyet vardı tabelada. Bu skorlardan sonra hoca da sorgulanır oldu. Kendisi de bir çıkış yolu bulamadığını kamuoyuna açıkladı. Şu anki görüntü itibarıyla ligde başarı mümkün değil. Bugünkü Antalyaspor maçı ise hocanın takımdaki geleceği için adeta bir kader karşılaşması haline geldi. Olası bir mağlubiyette kendisinden bir istifa açıklaması bekleyenlerdenim. Bunu istemiyorum ama görüntü şu an böyle. Lakin şu da var Abdullah hoca Trabzonspor’da iken kazanması gereken en kritik karşılaşmaların çoğunu kazandı.

Hocanın ve takımın formsuzluğu taraftarı da ikiye böldü. Kimi Avcı’nın bir an önce bırakması gerektiğini düşünüyor. Kimi ise takımı şampiyon yapan hocaya daha fazla kredi tanınması gerektiğini. Hocanın kredisi bizce de olmalı. Ama hoca daha fazla kredi alsa da naif yapısı ile böylesine fırtınalı bir ortamda gemiyi limana yanaştıracağına dair ümit vermiyor. Görüntü itibarıyla takım üzerinde otoriteyi de sağlayamıyor. Naifliği otoritesini sarsıyor. Mesela son Hatay maçında Abdülkadir Ömür’ü, ‘hocam yorgunum’ sözüne istinaden oynatmadı. Birçok teknik direktör Ömür’ü ikna edip oynatırdı. Hoca ise oyuncusunun sözüne ikna oldu!

Avcı; yönetimi de Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nden uzak tutuyor. Belki olması gereken bu. Ama yönetimi tesislerden uzak tuttuğunda oyuncuları da her yönüyle maça hazır hale getirmelisin. G.Saray yıllarca Abdürrahim Albayrak’ın saha dışındaki katkılarıyla şampiyonluklar yaşadı. Trabzonspor’da da hoca yönetim ve futbolcular ile ilgili problemleri çözebilecek, oyuncuların motivasyonunu artıracak Albayrak gibi bir futbol şube sorumlusu olsa belki şu anki durum yaşanmazdı.

Abdullah Avcı, Ertuğrul Doğan’a da yakın durarak Ahmet Ağaoğlu ile arasını açıyor. Kamuoyuna da hoş bir görüntü vermiyor. Başkan ise mağlubiyetlerden sonra ortalıkta gözükmüyor. Ertuğrul Doğan başarıyı twitler atarak pekâlâ sahipleniyor ama başarısızlık anlarında herkes gibi kayboluyor. Sizce bu kaotik yapıdan başarı çıkar mı!