Maçlardan önce bazı Trabzonspor taraftarları sosyal medya hesaplarından; tansiyon aletlerini, ilaçlarını hazırlamış halde TV karşısına geçmiş olduklarını gösterir görüntüler paylaşıyor. Ortada bu kadar abartılacak bir durum yoktu aslında. Ama ortada oyun anlamında sorun olduğu da açıktı. Bu yüzden Kasım’a kadar süre istiyordu Abdullah Avcı. Ve Kasım ayı girer girmez de bir şeyler daha belirginleşti. Hatta ‘mektup’tan sonra düzeldi birçok şey. Son Ferencvaros müsabakasına bakalım. Maçtaki ilk yarı; arzulanan oyundan bir kesit sundu adeta. Ne yaptığını bilen bir oyuncu grubunun rakibe baskısı, pozisyon zenginliği tribünleri heyecanlandırdı. İkinci yarıda yine dalgalanmalar yaşandı. Girenler, çıkanlar kadar etkili olamadı. Ama kazanılan üç puan ve toplamdaki 9 puanla, ahlar vahlara karıştı. Dışarda alınacak bir beraberlik grupta Trabzonspor’u lider yapacaktı. Şu andan itibaren Konferans ligi finali, kupası, hayali bile güzel. Hocanın istediği sürenin başlamasına da sadece 2 maç kaldı. Sonrasında 25 Aralık’a kadar verilecek arada Avcı ağlarını örecek. Sakatların dönmesi, belki olası takviyelerle daha güzel günler bekliyor olacak bizleri. Hoca sadece sözleriyle değil duruşuyla da bir şeyleri bilerek söylediğine inandırıyor bizi. Güzel bir hikâye için az daha sabredelim bizde.

RAHAT OL YUSUF

Yusuf Yazıcı’nın 97 numaralı formasını müzeye kaldırmak erken alınmış bir karardı bence. YY, Trabzonspor’un ona verdiklerinin maddi karşılığını Trabzonspor’a vererek ayrılmış, kendi hikâyesinin yolundan gitmiş, haliyle Süper Lig tarihinin en sıra dışı sezonunda yazılan hikâyenin içinde yer alamamıştı. Avrupa’da, Rusya’da yaptıkları belki o çevrelerde yeterli görülmediğinden tekrar yuvasına döndü. Burada oynarken kendini ispat etmiş bir yıldızdı Yusuf. Lakin geri gelişinde tekrar bir ispat çabası içindeymiş gibi bir görüntüsü var sahada. Buna gerek yok ki Yusuf. Bu şehrin en profesyonel ve en yetenekli oyuncularından birisin. Üzerinde bir baskı hissetmen güzel ama bunu kendine işkenceye dönüştürme. Bir an önce bir gol atayım da şu baskıyı sona erdireyim derdine düşme. Ferencvaros maçında golü bulamadın ama önceki maçlara göre daha iyiydin. Rakip defansın arkasına sarkmaların güzeldi. Biraz daha sakin kalabilseydin aradığın golü de bulacaktın. 85 yaşındaki Amerikan futbol oyuncusu, koçu, eğitmeni Lou Holtz’un şu sözü mevcut durumunu özetliyor bence: ‘Senin belini büken yük değil, taşıma şeklin’. Rahat ol sevgili Yusuf.