Trabzon’a gelen giden turist profilini tartışmaktan ziyade,
Trabzon nereye gidiyor? sorusuna yönelmek çok daha önemli. Neden mi?
Karadeniz’de sahil boyu denize bu kadar uzak düşen ve
estetikten uzak inşaatı yoğun başka il yok! İnsan sorguluyor, böyle bir şehrin
stratejik planı yok mu acaba? Zira buradan bakınca yokmuş gibi duruyor.
Bir şehrin deniz dolgusu, inşaatı ve tadilatı bitmek bilmez
mi? Öyle ki, doğal yaşam alanı deniz olan martılar dahi, bezduk da, nedu bu?
demiş olmalılar ki! şehrin yukarılarına kaçmışlar.
Yıllar içerisinde, bölgedeki diğer iller sahil şeridini ve
şehrini korumayı başarmışken, aynı şeyi Trabzon için söylemek çok zor.
Herhalde, bize her yer Trabzon deyişi ilgililerince yanlış anlaşılmış olmalı ki
Karadeniz’e sığdırılamadı şehir! Şehrin hemen hemen her noktası ya yapım ya
yıkım aşamasında! Araç ve yaya güzergahı sürekli değişmekte, yeni yapılan
yolların hakkını verelim ama esas insan ve araç yoğunluğunun yaşandığı şehir
merkezine halen bir çare yok.
Samsun’da, Ordu’da, Giresun’da şehir merkezi de dahil sahil
boyunca insanlar denize girebiliyorken aynı sahil şeridinde bu illerin başarıp
da Trabzon’un başaramadığı nedir? Bölgede şehrine sahip çıkarak iyi bir
şehircilik ortaya koyan illeri geç olmadan örnek almak lazım. Bu aşamada,
şehirdeki meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının diğer bölge
illerindekine benzer aktif ve etkin bir duruş sergileyebilmesi de çok önemli.
Zaman içinde, şehirlerin, günün koşullarına uygun yönde
gelişmeleri beklenir. Ancak estetikten uzak, görsel bütünlüğü olmayan bir
yapılaşmayla değil! Anlamakta zorlandığımız örnek öyle çok ki, bir tanesi de,
Trabzon’un simgelerinden biri, aynı zamanda doğal drenaj da olan Arnavut
kaldırımı ve parke taş yollarının dahi yer yer tadilat gören kısımlarının
yamalı bohça gibi beton / asfalt kaplanarak bütünlüğünün bozulmasıdır. Gerçi,
insan ve araç seli olan yollarda detayları kim görecek ki zaten!
Trabzon’un şehircilik ve turizm algısının gözden geçirilmesi
ve iyileştirilmesi elzemdir. Beklenen şey çok da zor değil; profesyonel şekilde
turizmi geliştiren, şehirde artan yoğunluğu yönetebilen, gündelik yaşamı
kolaylaştıran, huzuru ve düzeni koruyan, insan, çevre ve çözüm odaklı, özüne
bağlı bir şehirciliktir. Gönül ister ki, bize her yer Trabzon diyorken,
memleket olmasın kimseye TrabzoR!
Doğasıyla, tarihiyle, sanatıyla, kültürüyle, kokusuyla ve
tabi bir de futboluyla tariflere sığmaz eşsiz bir sevdadır Trabzon. Nerede ve
ne koşulda olursak olalım bordo-mavi çizgimiz.
Yazık edilmemelidir.