Türk ve Türklük ile
ilgili hamleler bitmiyor. Gün geçmiyor bir köşeden bir adım atılıyor. Ülkemizde
ekonomi çökmüş, açlık sınırı almış başını gidiyor. Salgınla birlikte iş dünyası
her geçen gün kaybediyor, ülke kıpkırmızıya dönmüş, işçi, memur, emekli,
çiftçi, kadınlar ve iş insanları ayakta durmak için mücadele ediyor; ama diğer
taraftan bu tipler Atatürk, Türk ve Türklükle uğraşıyor.
Yahu sizde hiç
vicdan yok mu, hiç insaf yok mu?
Bunca sıkıntı
içerisinde milletin dikkati gündem kirliliği ile başka taraflara çekilerek
saman altından su yürütenlerin hedefinde şimdi de Anayasa’dan Atatürk ve
Türklük ifadelerinin çıkarılması olduğu iddiaları dile getirilmeye başlandı.
Türkiyelilik hayali kuranlar hortladı.
Türk ve Türklük ile
ilgili dile getirilenleri kendilerine reklam malzemesi yapanların da türediğini
söylemek isterim. Türk olmak adına mangalda kül bırakmayanların sahip oldukları
erki kullanmak yerine saman alevi gibi ahkam kesmelerinin inandırıcılığı yok.
Anayasa’dan bu
ifadeleri çıkarmak gibi bir düşünceye sahip olanlar unutmasınlar ki bu milletin
yumruğu balyoz gibi ense köklerine iner. Türkiyelilik gibi içi boş bir ifadeyi
kullanma peşinde olanların olduğu iddiaları karşısında herkesin uyanık olmaları
gerekir.
Böyle bir adımın
ülkemizi bölünmeye götüreceğini herkesin bilmesinde fayda var. Batmasın kimseye
Türk ve Türklük. En büyük Türk Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere emanet
ettiği bu toprakların adı Türkiye’dir. Yarın içinde Türk geçiyor diye ülkemizin
adını bile değiştirmeye kalkar bu sapkınlar.
Bakın, İlber Ortaylı
2015 yılında kaleme aldığı yazısının bir bölümünde şöyle diyor: “Bugünün
Türkiye’sinde bal gibi milliyetçilik yapan ama iç ve dış nedenlerle bunu
telaffuz etmeyi belki de erken görenler kendilerince ara bir çözüm buldular:
Türkiyelilik. Tutmayacak bir kavram. Türkiye’nin adını biz vermedik. Türklerin
ülkesi anlamında dünyayı çok iyi tanıyan İtalya’nın orta çağlarda koyduğu bir
isim ve bütün Avrupa da onların coğrafya bilgisini ve isimlendirmelerini
izledi. Doğru da yaptılar. Böyle bir ismin etnik milliyetçileri tatmin
etmeyeceği ve aslında kendi açılarından da tutarsız oldukları çok açık. Ulusal
kimlik bir ırk, kan meselesi değildir. Konuştuğunuz dile ve bağlılığınıza
ilişkindir. Bu gibi terim oyunlarıyla hiçbir ulusa bağlaşıklık da sağlanmaz.”
Bu sözleri
Türkiyelilik özlemi çekip ihanete soyunanların iyi okumasını tavsiye ederim.
HİÇ YENİLGİ ALMAMIŞ
TEK ASKER
Küba’nın devrimlerin
altına imza atmış unutulmaz lideri Fidel Castro’nun Büyük Önder Mustafa Kemal
Atatürk ile ilgili sorulan sorulara verdiği cevap bugün ona ve emanetlerine
saldıranlara ders niteliğinde. Medyada yer alan Castro’nun Atatürk ile ilgili
sözlerini iyi okuyup Atatürk’ün bir kez daha anlamak için kafalarını yorarlar
sanırım.
Gazeteciler Fidel
Castro’ya sorarlar:
“Siz bu ülkenin
kurucu liderisiniz. Normal olarak sokaklarda sizin heykellerinizin olması
beklenir. Üstelik bunca ünlü sosyalist
önderler dururken siz sadece Mustafa Kemal’in heykeline izin verdiniz. Neden?”
Castro, “Bizler daha
çok devlet adamıyız. O ise bir kahraman. Sokaklara devleti yönetenler değil
kahramanlar yakışır” der ve devam eder:
“Biz bağımsızlık ve
devrim ruhunu ondan öğrendik. Evet biz de savaştık. Ancak bir devlete karşı
savaştık.
O ise dünyanın en
güçlü ordularının hepsini birden yendi. Hiç yenilgi almamış tek askerdir o.
Üstelik sadece cephede değil, her alanda savaşmış ve başarılı olmuş müthiş bir
insan.”
Castro yıllar sonra
Türkiye’ye gelince kendisine yine benzer sorular sorulur.
Şöyle cevaplar:
“Ben de çok zorlu
bir savaşın içinden çıktım. Onca kitaplar okudum. Ancak savaş meydanlarında
kitap okuma rekorları kıran başka bir asker görmedim, duymadım. Her şeyi
anladım da bunca güçlüğü ve değişimi nasıl başardı hafızam almıyor.
Bunlar o günlerin
medyasında yer almıştı.
Dünyada, kendi
topraklarını işgal ederken canlarını vermiş düşman askerlerinin analarına,
‘Ey evlatlarını bu
topraklarda kaybetmiş analar; silin gözyaşlarınızı, onlar artık bizim de
evlatlarımızdır. Bırakın Mehmetçiklerle koyun koyuna uyusunlar’ diyebilecek bir
ruha sahip bir tek devlet adamı ve asker gösteremezsiniz. Dünya tarihinde,
‘Vatan savunması için yapılmayan her savaş bir cinayettir’ diyen başka bir
lider, devlet adamı yoktur.”