Trabzon 103 yıl önce düşman işgalinden kurtuldu. O günden bu
yana Trabzon ülkesine yetiştirdiği değerlerle sayılı şehirlerarasında yer aldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda bu kentin yetiştirdiği evlatlar her zaman
ön saflarda yer aldı.
Rusların 1916 yılında işgal ettiği Trabzon’da huzur ve barış
yok oldu. Bölgedeki düşman güçleri halkın hayatını işkenceye çevirdi. Yerli
halk göç ve ıstıraplarla baş başa kaldı.
2 yıl sonra… 11 Şubat’ta ordumuz Kafkasya üzerinden,
Trabzonlu Albay Hamdi Pirselimoğlu komutasındaki tümen Trabzon’a doğru yola
çıktı. Bölgedeki düşmanları ve çeteleri dahi temizleyerek 24 Şubat 1918’de
Trabzon’a girdi, esarete ve muhacirlik çilesine son verdiler.
Yeniden varoluş mücadelesinin yazıldığı bu kentin evlatları,
cumhurbaşkanı, başbakan, bakan olmak üzere sayısız alanlarda görev yaparak
ülkemize ve milletimize hizmet etmişlerdir. 103 yıl önce Trabzon’un bugünlere
gelmesini sağlayan kahramanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Fatih´in
fethettiği, Yavuz´un yönettiği, Kanuni´nin doğduğu, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk´ün kurtardığı Trabzon´un düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılı kutlu
olsun.
Trabzon’umuzun kurtuluşunu kutlarken bir konuyu hiç ama hiç
unutmamalıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nin T’si olan Trabzon’a ve bu kentin
insanına ağzı bozuk olanların ya da hala kuyruk acısı olanların, ‘Rum’ ve
‘Pontus’ yakıştırması yaptıklarını hiç ama hiç unutmayalım. Evet, Trabzon
düşman işgalinden kurtuldu ama bunlardan kurtulamadı.
Siyaset yapanlara, belediye başkanı, spor yöneticiliği
yapanlara, kente Rum ve Pontus yakıştırması yaparak ırkçılığın alasını
yapanlara karşı dik durup dik yürümeyi hiç ama hiç unutmamamız gerekir. Senden,
benden, bizden, onlardan, sizlerden ve şunlardan yok, var olan tek gerçek, o da
Trabzon.
KAPANALIM
Salgın sardı bizi. Vakalar arşa çıktı. Doğu Karadeniz
bölgesi kırmızı alarm veriyor. Sağlıkçılarımız haklı olarak kapanalım diyor.
Şehirlere giriş çıkışlar ve sokağa çıkma yasağı getirilsin, 15 gün sonra bu
vaka sayısı belki düşer diye sesleniyorlar.
On binlerce insanımız virüs nedeniyle ayakta kalmak için
mücadele veriyor. Esnaf can çekişiyor, feryat ediyor ama ne duyan var ne
ilgilenen. İktidar varsa yoksa kongre diyor. Arkadaş millete maske, mesafe ve
hijyen uyarısı yapılıyor, ardından kongre salonlarında bu kurallar alt üst
edilip binlerce kişi bir araya toplanıyor. Bu tablo karşısında millet şimdi bu
uyarıları yapanlara nasıl inansın?
Bakın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı. Buna göre, Ordu
228,40’la 100 bin kişi başına en çok vaka görülen il olurken, Ordu’yu 217,57
ile Giresun ve 207,54 ile Trabzon takip etti. Kalabalık ve sosyal mesafe-maske
kurallarının ihlal edildiği AK Parti kongrelerinin yapıldığı Ordu ve Trabzon
illerinde artış gözlenmesi dikkatlerden kaçmadı. Bunu söyleyince saldırıya
uğruyorsunuz.
Yazık değil mi bu millete? Kim bu vaka sayılarının
artmasından sorumlu acaba? Ben değilim herhalde.
Şunu da söyleyeyim, vaka artışlarının nedeni sadece
kongreler değil, kurallara uymamayı kendine görev bilen sorumsuzlar da var
tabii. Bu sorumsuzluğu sergileyenlere de iki çift laf etmek gerek. Bu insanlara
diyeceğim şu ki, içinizde birazcık Allah sevgisi varsa bu işin şakası yok gelin
kurallara uyun.