Ülkemizde salgın nedeniyle yaşanan
sıkıntılar aldı başını gidiyor. İpin ucu kaçtı. Tutana aşk olsun. Günlük vaka
sayısı 60 bine, kaybettiğimiz vatandaş sayısı bildiğimiz rakama göre 300’e
dayandı, bilmediğimiz rakam ise kim bilir kaçtır. Bu tablo ülkemizi dünya
birincisi yaptı, helal olsun, maşallah!
Millet olarak kimyamızda var,
yasaklara hep alerji duyarız. Ancak bu işin şakasının olmadığını bu inadımız
yüzünden hala anlamamış görünüyoruz. Hanımlar, beyler, hiç kimsenin bir
başkasının yaşam hakkını elinden almaya hakkı yoktur.
AK Parti’nin inatla kongreleri
yaptığı tarihlerde ülkemiz haritasına baktığınızda risksiz ve az riskli illerin
sayılarını hatırlayın. Ne oldu bu inat sonunda? Ankara’da iktidar partisinin
kongrelerine 81 vilayetten vatandaşımız akın akın gitti, yan yana geldi, el ele
verdi, aynı havayı soludu, maske takmadı, hijyen kuralları yerle bir oldu,
virüsü alanlar memleketlerine döndü, sorumsuz vatandaşların da katılımı ile
vaka sayıları patladı, ölüm sayıları tavan yaptı. Yaşanan bu tablonun birinci
derecede sorumlusu, salonları tıklım tıklım doldurup kongreleri yapan ve
önlemleri almayan iktidar partisidir. Salonların tıklım tıklım dolmasına
maşallah diyenlerin vaka ve ölüm sayıları tavan yaptığında sadece önlemlere
uyun çağrısı yapması ne kadar inandırıcı olur dersiniz? Bir inat ve sorumsuz
vatandaşların yüzünden nerelere geldik!
Hadi ilgilisi yetkilisi ipin ucunu
kaçırdı, hiç olmazsa vatandaş olarak sorumluluğumuzu yerine getirip önlemlere
riayet edip bu illetten kurtulalım. Vaka sayılarında yaşanan patlamanın tek
sorumlusu olarak iktidar partisini gösterip işin içinden kimse çıkmasın,
onların ne kadar vebali var ise tedbirlere uymayıp vaka sayısının artmasına
neden olanların da vebali vardır.
Nedir bu çarşılar, pazarlar,
alışveriş merkezleri tıklım tıklım dolu maşallah. Biraz vicdanınız var ise
kurallara uyarsınız, bilesiniz ki uymayanlar ah alıyor. Vallahi billahi sağlık
çalışanlarımızın akıttığı ter sizleri bu dünyada olmazsa, öteki dünyada
boğacaktır bilesiniz.
AVRUPA ÜZÜLMÜŞ
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı
Charles Michel, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Ankara'da salı
günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptıkları görüşme sırasında oturma
düzeni ile ilgili Avrupa üzülmüş, çok da tın! Heyet konumu gereği gerekli ilgiyi
görüp ve oturmaları gereken koltuklara oturup görüşmeler yapılmıştır.
Bundan malzeme çıkarıp
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve ülkemize salvo yapmanın da faydası
olmaz biline. AB protokol biriminin talebi ve isteği doğrultusunda yapılan
oturma düzeninden ülkemize salvo yapılması kimin ekmeğine yağ sürer derseniz,
yine ikiyüzlü Avrupa’nın.
Geriye doğru bir gidin bakalım bu
Avrupa ülkemizin siyasetçilerine, sporcularına, iş insanlarına ve
vatandaşlarına nasıl davranış sergilemişler, terör örgütlerine nasıl kucak
açtıklarını hatırlayın. Yaptıkları alçaklıkların sayısı unutuldu. Türk milleti
olarak bizler o kadar acı yaşadık ki, gözyaşı döktük ki, bugün üzüldü denilen
Avrupa keyif çatıyordu.
Burada önemli olan üzüm yemektir,
bağcıyı dövmek değil. Protokol eleştirileri ile yapılan bu görüşmenin
selametine gölge düşürme çabaları yine sahnelenmeye başladı. Cumhurbaşkanı
Erdoğan, devlet adamı olarak protokol nasıl olur bilecek kadar donanımlıdır.
Biz millet olarak karşılamayı, ağırlamayı ve uğurlamayı iyi biliriz. Kısaca,
geçin bu işleri geçin, bu işte ekmek yok.