SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tarih bizi çağırıyor
15.06.2021

Türklük ve Atatürk üzerinden ağız ishali olanların saçmalıkları ile karşılaşmamız yanı sıra, andımızın okunmasından tutun, Atatürk’ün kişiliğine kadar varan abuk sabuk söylemlerle de karşılaşıyoruz. Profesör Tufan Gündüz’ün yazısından çıkardığım aşağıdaki özet Türk olmanın, Türk kanı taşımanın ayrıcalığını sanırım taş kafalara iyi anlatır.
“Tarih sahnesine çıkan milletler, eğer kültürleri güçlü ve kalıcı ise, uzun yıllar tarih sahnesindeki rollerine devam ederler. Kalıcı kültüre sahip milletlerin maddî ve manevî tüm değerleri, kendisinden sonra gelen nesillere de intikal eder.
Köklü bir kültüre sahip olmayan milletler ise, tarih sahnesinden silinmeye mahkûmdurlar.
Türk milleti, kökü tarihin derinliklerine uzanan güçlü ve köklü bir kültüre sahip nadir milletlerden biridir.
Türk milleti, Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar eski dünyanın birçok yerinde bilinen; adaleti, mertliği ve korkusuzluğuyla tüm dünya insanlarının tanıdığı tarihe yön veren en büyük milletlerden birisidir.

TÜRK’ÜZ ANACIĞIM
Türk'sünüz değil mi? Vefalı Türk yine geldi…
2008 Mayıs ayının başları... Bosna Hersek'in uçsuz bucaksız ormanlarının arasına serpilmiş köylerden biri. Bosna-Hersek'in uçsuz bucaksız ormanlarının arasına sıkışmış olan bir Boşnak köyüne Türk Kızılay'ı yardım götürüyor. Köyleri birbirine bağlayan ince asfalt yol da bitiyor. Önceden belirlenmiş olan isim listeleri çıkarılıyor; tercümanlar vasıtasıyla belirlenen isimlere tek tek teslimatlar yapılıyor. Herkes memnun herkes mutlu. Fakat listede olduğu halde bir isme yardım paketinin teslim edilmediği görülüyor. Neden yardım almaya gelmediği soruluyor. Köylüler o kişinin yaşlı ve kimsesiz bir kadın olduğunu, evinin köyün dışında bulunduğunu, yardım paketini almaya gelemediğini söylüyorlar. Yardım konvoyunda bulunan Türk subaylardan ikisi, yardım paketlerini omuzlayıp tarif edilen eve doğru yöneliyorlar.
Kapıyı çalıyorlar... Birkaç dakika sonra oldukça yaşlı bir kadın kapıyı açıyor, Türk subaylarını uzun uzun süzüyor:
- "Siz Türk'sünüz değil mi?"
- "Türk'üz anacığım"
- "Allah'ım şükürler olsun... Biliyordum... Geleceğinizi biliyordum" diyor ve oracığa çöküyor...
Çünkü köy evinde durum içler acısı... Yoksulluk had safhada... Hem el açıp şükrediyor hem söyleniyor anneanne:
"Allah'ım" dedim... "İmdadı ilahinle gönder Rabbim" dedim... Gönderdi Allah'ım... "İlkbahar da yaz da hep sizi bekledim... Nerede kaldınız artık dedim... Ama biliyordum geleceğinizi... Allah sizden razı olsun..."
Genç Türk subayları paketleri içeri bırakıyorlar. Evde gördükleri manzara karşısında dehşete düşmüş olarak dışarı çıkıyorlar. Eşikte "Biliyordum geleceklerini" diye ağlayan yaşlı kadının yanına oturuyorlar. Gözyaşlarına hakim olmayı düşünmüyorlar bile.
Kardeşim tarih bizi çağırıyor.”

Bu satırlardan sonra Türk ve Atatürk ile ilgili alçaklık yapanlar kafalarını kumdan çıkarıp bir kez daha düşünürler. Bu ifadelerin ardından Türklük ve Atatürk karşıtı olanların damarlarında kimin kanı aktığına varın siz karar verin.

SARIKLI CÜBBELİ AMİRAL NEREDE?

İnsanın tepesi atıyor. Sırtında şanlı ordumun üniforması ile tarikat evine gidip cübbe giyip sarık takan amiral ile ilgili bugüne kadar hep oyalama taktiği uygulanıyor soruşturma bayramdan sonraya kaldı deniliyor. Bu incelemenin uzatılmasından iktidar partisinin tabanı bile rahatsız hala oyalama taktiği yapılıyor.

Halk amiralin tarikat merkezine gitmesini doğru bulmadığını söylüyor, göz bebeğimiz olan ordumuzun bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığımız aradan aylar geçmesine rağmen bir yaptırım uygulamaması ise endişe yaratıyor. Bir vatandaş, gazeteci olsa anında kodese tıkılırdı, ne hikmetse bu amirle gerekenin yapılmaması için başlatılan inceleme bir türlü sonuçlanamıyor. Yapmayın Allah aşkına yapmayın, milletin aklı ile dalga geçmeyin. Son olarak herkesin kafasındaki ‘Sarıklı amirali kim koruyor?’ sorusunun cevap beklediğini belirtmek isterim. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap