SON DAKİKA
SON DAKİKA


Siyasi görüşün ne olursa olsun önce dürüst ol
20.04.2021

Ülkemizde öyle çabuk gündem değiştiriliyor ki, köy enstitülerinin 81. kuruluş yıl dönümü arada kaynadı gitti.  17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan köy enstitülerinden biri de Trabzon Beşikdüzü’nde eğitime başladı. “Siyasi görüşün ne olursa olsun önce dürüst ol” terbiyesi işte kapısına kilit vurulan bu okullarda veriliyordu. Ya sonra?

Köy enstitüsü uygulaması Hasan Âli Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına kadar devam etmiş, Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülen okullar Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır. Kapatıldığı 1954 yılına kadar köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti.

Köy enstitülerinin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu anlamak için Arif Tanrıkulu şöyle anlatmış:  “Ülke yoksuldu. 1930'lu yıllar... Nüfus 16 milyon. 12 milyon köylerde yaşıyor. 40 bin köy. 4 bin civarında köyde okul var. 6 bin kadar öğretmen.. Şehirde yetişip öğretmen olanlar köylerde görev yapmayı kabul etmezler.

Çare; köy enstitüleri kurmaktı. Köy enstitülerinde öncelikle köy çocuklarının, eğitim görecekleri binaların inşaatında ücretsiz olarak çalışarak kendi okullarını yapmaları esastı. Öğrencilerin eğitimlerini bitirdikten sonra hizmet verecekleri bölgelere gelişimleri taşıyacak liderler olmaları isteniyordu. Oldular da.

YILDA 25 DÜNYA KLASİĞİ OKUDULAR

‘İş içinde iş için eğitim’ ilkesi benimsendi. Yaparak yaşayarak öğrendiler. Öğrenirken ürettiler. Yılda en az 25 dünya klasiği okudular. Köy enstitülerinde öğrencilerin haftada 44 saat ders görmeleri öngörülür.

Dersler: 1-Genel Kültür, 2-Ziraat, 3-Teknik olmak üzere 3 ayrı kategoride toplanır.

Meslek dersleri de dahil olmak üzere genel kültür derslerinin 1/4'i Tarım, 1/4'i de Teknik dersleridir.

GENEL KÜLTÜR DERSLERİ

Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat ve Okul Sağlık Bilgisi, Yabancı Dil, El Yazısı, Resim İş, Beden Eğitimi ve Ulusal Oyunlar, Müzik, Askerlik, Ev İdaresi ve Çocuk Bakımı, Öğretmenlik Bilgisi, 2,3- Ziraat ve Teknik Dersleri, Toplumbilim, İş Eğitimi, Çocuk ve İş, Ruh Bilimi, İş Eğitimi Tarihi, Öğretim Metodu ve Tatbikat, Zirai İşletmeler Ekonomisi ve Kooperatifçilik, Tarla Ziraatı, Bahçe Ziraatı, Fidancılık, Meyvecilik, Sebzecilik Bilgisi, Sanayi Bitkileri Ziraatı, Zootekni, Kümes Hayvanları Bilgisi, Arıcılık, İpekböcekçiliği, Balıkçılık ve Su Ürünleri Bilgisi, Ziraat Sanatları Eğitimi, Köy Demirciliği (nalbantlık, motorculuk), Köy Dülgerliği, Köy Yapıcılığı (tuğlacılık, kiremitçilik, taşçılık, duvarcılık, sıvacılık, betonculuk), Köy ve El Sanatları (biçki-dikiş, nakış, örücülük, dokumacılık).”

Köy enstitülerinde öğrenciler bir ülkenin tarımdan sanayiye, eğitimden teknolojiye kadar birçok alanda kaderini değiştirmek için bu dersleri okudular. Yoksul ve yokluk içerisinde olan bir ülkenin diğer ülkelerle boy ölçüşecek konuma gelmesi için köy enstitülerinde okuyan öğrenciler ter akıttı.”

GERÇEK AYDIN OLDULAR

Köy enstitülerinde öğrencilerin gramla dağıtılan ekmekleri yiyip, yarı aç yarı tok eğitim-öğretim gördüklerini dile getiren Barış Arifoğlu ise o günleri şu satılarla anlatmış:

“Sorgulayan, araştıran, aklını ve bilimi kullanan gerçek aydın oldular. İş içinde iş için eğitimle, yaparak yaşayarak öğrendiler. Okul yapmayı enstitüde öğrendiler, gittikleri köyde önce okulu yaptılar. Tarımda, hayvancılıkta vb. işlerde köylüye önder oldular. Çocuklara okuma yazma öğrettiler.

IŞIK OLDULAR....

Dürüst ol!... Siyasi görüşün ne olursa olsun, önce dürüst ol!

Aydın, sorgulayan, pek çok işi bilimin doğruları ile yapabilen, üreten, ürettiğinden güzel kazanç sağlayıp kimseye muhtaç olmadan yaşayan, kahvehane köşelerinde ömür tüketmek yerine, tarlada türlü tekniklerle mahsulünü iyileştirmenin, gelirini arttırmanın yöntemini arayan bir çiftçin olsun istemez miydin?

Bir köye yolun düştüğünde, hasbelkader denk gelirse, tüm köylünün o akşam bir tiyatro gösterisi olduğunu duysan, oturup izlemez miydin, alkış tutmaz mıydın? Kabul et!

Köy enstitülerini bu ülkenin ağa babaları, derebeyleri kapattırdı; "komünist yetiştiriyorlar" iftirası ile hem de. Tıpkı Adnan Menderes'in ifade ettiği gibi, "köy enstitülerinden mezun olanların bir millet mebusundan daha zeki olması" beklenemezdi!

Bu ülkenin hayrına olan ne varsa, bertaraf edilmeliydi, çünkü önemli olan halkın ve toplumun refahı değil, hükümetin başındakilerin bekası idi! Bunun için bu toplum asla nitelikli, düşünen, sorgulayan bir yapıya bürünmemeliydi.

30 yıl evvel, tohumunu verdiğimiz mercimeği bugün Kanada'dan ithal edecek kadar düşüp köylerden şehirlere olan göçü yıllardır önleyemediysek, çiftçimiz kazanmıyor, sanayimiz ithalata bağımlı yaşıyorsa, bu bizim kendi kendimize yaptığımız ihanetin sonucudur.”

İşte Türkiye Cumhuriyeti için bu kadar önemli olan köy enstitülerinin kapılarına kilit vuruldu. O tarihten sonra da bu kilidin hesabını soran çıkmadı. Bilim ışığının dünyayı aydınlattığı köy enstitülerinin kuruluşunu sağlayanlara, emek verip ülkeme öğretmen yetiştirenleri ve mezun olduktan sonra sayısız öğrenci yetiştiren öğretmenleri saygı ile anıyorum.  

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap