SON DAKİKA
SON DAKİKA


Sırada kadınların BM'de kazandığı haklar var haberiniz ola
23.03.2021

Yazık… Hem de çok yazık…

İstanbul Sözleşmesi iptal edildi. İmamından tutun da yazarına, siyasetçisine varana kadar bayram edenler oldu.

Vay be! Bu ne hazımsızlıktı? Bu ne kıskançlıktı?

Sözleşmenin ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik), taciz amaçlı takip, tecavüz dahil, cinsel şiddet, cinsel taciz, zorla evlendirme, kadınların sünnet edilmesi, onları kürtaja ve kısırlaştırmaya zorlama gibi davranışlara yönelik cezai ve başka hukuki yaptırımlar içermesi işte bu hazımsızlığın ilk nedeni.

Bu tipler kadına neden bu kadar kin duyarlar anlamak mümkün değil. Kadınların köle olmasını isteyen zihniyetten başka bir anlayış değildir bu. Kadına karşı tetik düşürülüyor, yumruklar havada uçuşuyor, bıçaklar konuşuyor, evlatlarının gözü önünde canları alınıyor; diğer taraftan bunlara tepki koyması gerekenler bir sözleşmenin iptali sonrası bayram yapıyorlar. Ne diyeyim, kına yakın!

Bu sözleşme sonrası bayram yapanların tek amacı vardır, o da kadınları eve mahkum etmek. Kadının karnından çocuğu, sırtından sopayı eksik etmeyen anlayışta olan tipler bunlar. Kadınlar üzerinde ne hikmetse erkekler meydanı boş bırakmıyor.

Kadının varoluşu, eşit sorumluluk anlayışı mı rahatsız etti acaba bugün bayram edenleri? İnsan olan, kadının toplumda saygın birey olarak yer almasına, her alanda erkekle eşit haklara sahip olmasına karşı çıkmaz.

İşi sulandırıp inançlar üzerinden kadınlara karşı salvo yapmaktan, topluma ahlak dersi sunmaktan da vazgeçilmesi gerektiğini vurgulamak isterim. Kimse ahlaktan, dejenere olmaktan bahsetmesin, önce kendisinin ne kadar ahlaklı olduğunu kantara vursun.

Kadının evde oturup bu tiplere hizmet etmesi, ayağını, çamaşırını yıkaması, çocuk doğurması, doğuramazsa kuma getirilmesine razı olması, kapıdan dışarı burnunu bile çıkarmaması… İşte bunları isteyen anlayıştır bugün bayram edenler.

Kadınların yakasından düşün ey bayram edenler! Kadınların ülkemin her alanında yer alıp ahlaklı olma, gelişime, değişime, çağdaş medeniyeler seviyesine ulaşmamızda, Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe yürümesine kim engel oluyorsa onun derdi, kadınların köle olarak kalmasıdır. Bilmelisiniz ki bir gün kadınlar başınıza bu dünyayı poşet gibi geçirecek.

Bugün bayram edenlerin istekleri inanın bitmeyecek, kadınların her alanda kazandığı hakların tek tek ortadan kalkması için her türlü oyunu oynayacaklardır. Bakın hemen başladılar, boş durmadılar, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen kadına karşı her türlü ayrımcılığın yok edilmesi (CEDAW) ve çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korunması (Lanzorette) uluslararası sözleşmelerinin var olduğunu seslendirmeye başladılar.

İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini, ‘İstanbul’un adını temizledik’ olarak yorumlayan zihniyet, ülkemizin kadınlara karşı yapılan şiddetle, çocuklara karşı işlenen suçlarla kirlendiğinin farkında değil. Kadın ya da cinsellik denildi mi şu meydana çıkanlara bir bakın Allah aşkına. Ülkemin kadınları kendi haklarını savunacak ve varoluşlarının gereğini yerine getirecek kadar eli öpülesidir. Onların seslerini duymayanlar musalla taşında yatarken kendilerine edilen bedduaları duyacaklar umarım.

Yazık… Yazık… Çok yazık…

Çekin o kirli ellerinizi ve düşüncelerinizi kadınların dünyasından. Kim kadınların sahip olduğu haklara göz dikiyorsa onu vicdanı ile baş başa bırakıyor, Allah’a havale ediyorum. Yüce Rabbim sizi bildiği gibi etsin.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap