Cumhurbaşkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne
atanan Prof. Dr. Melih Bulu, İstinye Üniversitesi rektörlüğü sırasında
“Gençlere öğüdüm, bir yere hakedişle girin, bileğinizin hakkı ile girin.
Torpilin varsa bile bundan uzak durun” demiş. Ne kadar ilginç di mi? Bulu
torpili sevmezmiş!
Şimdi Bulu’nun sözlerinin tamamına bakalım: “Torpilli olmak
ayrı bir şey, sizi, birini bir yere sokuyorsunuz, benim torpil olacak bir
mevkiim de yok. Torpil herhalde daha büyük kurumlara insanları sokmada… İşte
şurada burada dursun, etliye sütlüye dokunmadan dursun yapılarda oluyor ama
genelde torpille girilen bir işten de zaten bir şey olmuyor, çünkü insanlar siz
iyi de olsanız torpille geldi şeyi var ya, sizin üzerinize yapıştığı zaman
ondan bir türlü kurtulamıyorsunuz. Gençlerin bence torpille bir yere
girmelerinden uzaklaşmalarını, şiddetle uzaklaşmalarını öneririm. Hak ederek
girin bir işi, torpiliniz olsa bile torpili kullanmayın, hak ederek,
bileğinizin hakkı ile girin bir işe. Kesinlikle ben bunu öneririm gençlere.”
Vay be! AK Parti’de siyaset yapmaya soyunup, milletvekili
adayı olup yine AK Parti Genel Başkanı tarafından rektörlük koltuğuna oturan
Bulu torpil hakkında neler düşünüyor?
REFORM ÇALIŞMASI NE OLDU?
Reform paketi hazırlanıyor. Bu yönde hazırlıklar sürüyorken
yeni anayasa tartışmaları başladı, küçük büyük, iktidar muhalefet partileri
arasında görüşme trafiği hızlandı. Herkes anayasa konusunda eteğindeki taşları
dökmeye başladı. Reform ile çıkılan yolda ülkenin ve vatandaşların beklentileri
artmaya başladı. Neden derseniz, son olarak Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne
yapılan atama sonrası göreve gelen kişinin bir başkasının makalesini alarak
kendisi yazmış gibi sunduğu yönünde yaptırım uygulayacak makamda kendisinin
oturmasına son verecek bir reform şart.
Yolda kendi halinizde yürürken size saldıranı şikayet
edeceğiniz emniyet mensubu olmaması için, cinsel tercihinden ötürü suçlanan
kişinin şikayet edeceği makamda, kendisine bu suçlamayı yapan kişinin
oturmasına izin vermemek için reform şart. Anayasayı ihlal eden biri hakkında
şikayet merci olan Anayasa Mahkemesi’nin bu ihlali yapmaması için, Yargıtay’da
görev yapmayan bir kişinin bu kurum adına Anayasa Mahkemesi’nde görev almasına
Yargıtay üyeleri tarafından aday gösterilmemesi için, yargı kararı olmadan size
terörist diyeni şikayet edeceğiniz makamda size bu suçlamayı yapanın oturmaması
için reform şart.
Ülke ekonomisini yönetenlerin enflasyonun nedeni faizdir
diyerek ekonominin kötüye gitmesine neden oluyorsa, uyaracağınız yerde bunu
yapanların bulunmaması için, salgın nedeniyle yanlış bilgilendirme yapılıyor
diye başvuracağınız Sağlık Bakanlığı’nın bu yanlış bilgileri vermemesi için
reform şart.
Kendini din adamı olarak görüp bir babanın öz kızına şehvet
duyması yönünde fetva yazmaya kalkması halinde, hakkında şikayette
bulunacağınız bu kişinin Diyanet İşleri Başkanlığı görevlisi olmaması için
reform şart. Haydi yapın şu reformu da bu iddiaları çürütün, seslendirenleri
susturunb
DOĞALGAZ VE HAMSİ
Doğalgaz bulduk diye çok sevindik. Neredeyse ülkemizin tümüne yetecek diyecektik. Her dönem Karadeniz’de doğalgaz buluyoruz. Bulunan rezervi alt alta koyup topladığınızda 405 milyar metreküpe yükseldiği müjdesi verildi. Ne hikmetse her bulunan doğalgaz sonrası dışarıdan alınan miktarda azalma istenilen seviyeye gerilemiyor. 18 yılda Karadeniz’de doğalgaz, petrol bulduk ama vatandaşın cebindeki bu ürünlere harcamaya yetmez oldu. Hatırlarsınız yeni yılla birlikte doğalgaz yüzde 1 artışla 1000 metreküp doğal gaz için 1264 lira, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri için ise 1414 lira olarak belirlendi. Sonuç itibariyle doğalgaz bir türlü çıkıp vatandaşla buluşamadı, ne buluştu derseniz, o da günün esprisinde.