SON DAKİKA
SON DAKİKA


Özgürlük Değil
7.05.2020

Hatırlarsınız geçtiğimiz günlerde Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlandı. Kim ne derse desin dünyada basının tam anlamı ile özgür olmadığını biliyoruz. Özgürlüğün sınırları nelerdir derseniz, şunu hemen söyleyeyim: Karşılıklı tartışmak kendini ifade etmek, düşünceleri dile getirmekte sıkıntı yok. Nerede var derseniz hakaret edemez, ağzına geleni söyleyemez, bunun adı özgürlük olmaz. İşte burada bir kişinin özgürlüğü diğer kişinin özgürlüğünün başladığı sınıra kadardır derim.

Basının asli görevini sıralamaya gerek yok, bugün tam anlamı ile o görevi yaptığında başına birçok şeyin geldiğini dünyada ve ülkemizde gördük. Bu nedenle basın özgürdür söylemi hiçbir zaman karşılığını tam anlamıyla bulmamıştır.

Gelelim bu özgürlüğün yarattığı şımarıklıklara ve sorumsuzluğa. Bir ülkenin cumhurbaşkanına idam gibi bir anlayışla atıfta bulunmak, onu geçmişte yaşanan kötü örnekle eşdeğer göstererek kamuoyuna sunmanın adı basın özgürlüğü değil be arkadaş!

Basın özgürlüğü var diye ağzına geleni söyleyemezsin, beğenmiyorsun diye o kişiyi idam sözcüğünü anımsatan paylaşımlarda bulunamazsın. Bunun adı özgürlük falan filan değildir. Arkadaş 1950 seçimlerinde iktidara gelip sonrasında darbeciler tarafından idam edilen Adnan Menderes’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kıyaslanması kabul edilir değildir.

Beyler artık darbe dönemleri geçti, yakın tarihte darbecilere bu millet öyle bir şamar vurdu ki bir daha toparlanması mümkün değil. İdam için darbeciliğe soyunanlar bilmeli ki Türk milletinin yumruğu balyoz gibi tepelerine iner.

Demokrasinin tam anlamıyla işlemesi için mücadele etmek, eşit vatandaş olmak, özgür olmak için uğraş vermenin yolu seçilmiş bir cumhurbaşkanına imada bulunmakta bulanların sahip olduğu düşünceyi hangi düşüncenin ürünü olursa olsun onaylamak mümkün değil.

12 Eylül 1980 darbesini yaşayan bir gazete çalışanı olarak neler kaybettiğimizi iyi bilen biriyim. Ülkemin ortasından adeta bir tuğlasını çekip aldılar, sonrasında ise sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda çöküşe, sayısız fidanlarımızı hücrelere mahkum ettiler. Yetmedi yaşını büyütüp öldürdüler.

Bunlara özenen hangi düşünce varsa onu lanetliyorum. Cumhurbaşkanını ‘makus ve kaderden kaçış yok’ gibi zırva bir söz ile itham edenin herhalde aklından zoru var. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Yönetimin idaresinden memnun olunmamasına cevap verecek olan tek bir makam vardır, o da millettir. Bu yüce millet sandıkta gerekli cevabı bugüne kadar vermiştir, bundan sonra da verir, yeter ki bu zırva düşünceler ve adamlar gölge etmesin, gerçi ederse etsin vız gelir tırıs gider.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap