Bu salgından nedir çektiğimiz arkadaş? İlk günden itibaren o kadar söz dile getirildi ki… Virüsün ilk dalgasını bilemeyenlerin ikinci hatta üçüncü dalga tahminleri yaptı. Alınan önlemler sıralandı. O kadar çok kişi konuşup yazar oldu ki milletin kafası allak bullak oldu.

Sağlık Bakanlığı veriler üzerinde oynamalar yaptı, iddiaları, rakamların doğruları yansıtmadığı tezleri aldı başını gitti. Uzmanlar korunma adına o kadar çok şey söyledi ki millet hangisine inanacağını şaşırdı.

Alınan kararları Bilim Kurulu mu, siyaset mi aldı hala tartışılıyor. Oluşturulan kurulun üyeleri birbirlerini yalanlayacak derecede rakamlar, açıklar oldu, mücadele konusunda önlemler ile ilgili sayısız öneriler sundu. İnanın şaşırdı millet.

Salgının yayılmasında vatandaşların gerekli hassasiyeti göstermemesi doğrudur da onları yönetip yönlendirenlerin söylediklerinin hangisi doğru. Birisi okullarda eğitim devam dedi hatırlarsanız, şimdi okulların açılması salgını arttırdı diyor.

Bu gidişat daha sıkı önlemlerin alınmasına neden olacak gibi gözüküyor. Önlemler arttırılacak, esnafın, işçinin, memurun, çiftçinin, iş insanlarının ve emeklilerin hayatları daha çok allak bullak olacak.

Kısaca yaşadığımız bu tablo salgın krizini iyi yönetilmemesinden ortaya çıktı. Millet salgın nedeniyle kemerleri sıkarken, bunu önerenlerin kemerlerini ne kadar sıktığı ise tartışılıyor. Toparlanacaksak, en tepeden başlayarak sade vatandaşa kadar bu zinciri oluşturmalıyız.

DEPREM

Malatya’da deprem oldu. Bakıyorum da yine tartışmalar başladı, önüne gelen televizyona çıkıp konuşuyor, eli kalem tutan yazıyor. Bu depremde tıpkı İzmir depremi gibi aradan iki gün geçti mi unutulup gidecek.

Unuta unuta sorunların birikmesine, hatırlatmak adına söylenenlere kulak tıkanması, ben en iyisini bilirim anlayışının hüküm sürmesi, 83 milyonu ilgilendiren deprem, sağlık ve eğitim gibi konularda asgari müşterekte bir araya gelinmemesi ülkemizi içinden çıkılmaz sorunlarla yüz yüze getiriyor.

Bir ülke bütçesinin en büyük kaynağını faize ayırıyorsa demek ki işler iyi gitmemiş. Yeniden reform hamlesi başlatılıyor. Dilerim bu hamleler dosyalarda kalmaz. Sözler unutulup gitmez. Deprem kader değil beyler, ihmalkarlık. Bu ihmalkarlığın ortadan kalkması adına her depremde çıkıp nutuk atma, laf söyleme yerine kökten çözüm getirecek bilim adamlarının ortaya koyduğu öneriler ve tespitleri hayata geçirme adına adım atılmalı. Artık pansuman tedbirler fayda etmiyor çünkü yırtık büyük yama tutmuyor.

ÇEKİLİŞLER

Umutla piyango bayilerine giden vatandaşlar her çekiliş yapılana kadar binbir hayal kurar. Çıksa şunu yaparım, bunu yaparım şeklinde hayal kurmayan yoktur. Milli Piyango’nun özelleştirilmesi sonrası daha cazip olması adına ikramiye rakamları arttırıldı.

Dün gündeme Çılgın Sayısal Loto çekilişinde görülmemiş bir olasılığın yaşandığı geldi. 90 sayıdan oluşan lotonun 18 ve 23 Kasım tarihlerindeki çekilişlerde 6 sayıdan 4’ü aynı geldi. Bu olasılık beraberinde tartışmaları da getirdi.

Özelleştirme sonrası sık sık bu tür iddiaların dile gelmesi kafalarda soru işareti yaratıyor. Oynanan kupondan, çıkan ikramiyeden vergi alınırken rakamların bu denli tesadüf olması nedeniyle başlayan artışma sonrası kamuoyu piyango idaresinden tatmin edici bir açıklama bekliyor.