Yoğun gündem yaşıyoruz, salgının yanı sıra çeşitli
gelişmeler yaşanıyor, bunlar gözden kaçıyor. Altın ve doların fiyatı aldı
başını gidiyor, yükselişleri önlenemiyor, gözler Merkez Bankası’nı arıyor. Bu
arada millete kredi vermekte imtina eden özel bankalar ile ilgili şöyle okkalı
bir yaptırım geldiğini de göremiyoruz.
Diğer taraftan salgın olayını fırsatçılığa çeviren bazı
marketlere soruşturma açıldı. Kimler yok ki bu isimler arasında. Kapılarını
aşındırdığımız bu marketlerin bu yola sapmasının adını varın siz koyun. Tam
tamına 29 firma yer alıyor ve marketler zinciri olanlar da var. Ne diyelim,
sizde hiç vicdan yok mu?
SANATIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Diğer taraftan gelen iddialar arasında öyle bir gelişme
yaşandığı dile getiriliyor ki, yahu başka işiniz yok mu, sıra Devlet Opera ve
Balesi, Devlet Tiyatroları, Devlet Senfoni Orkestraları, Devlet Halk Dansları
Topluluğu, Devlet Çok sesli Korosu olmak üzere toplam 52 sanat kurumunun
kapatılması için tasarı hazırlıyorsunuz.
Bir ülkenin sanat damarlarını kurutmak için her türlü
adımları atmaktan vazgeçin artık. Bunları kapatacağınıza yığınla tarikat,
cemaat var, onları bir denetleyin de göreyim sizi. Yapılacak o kadar iş varken
gelip kültür ve sanat kurumlarını kapatma hazırlığına soyunmak sizlere bir şey
kazandırmaz bilesiniz.
Basın özgür değil, bırakın bari sanat özgür olsun arkadaş. Baskıcı
bir role bürünmenin anlamı yok. Şunu söyleyeyim, bakın millet burnundan
soluyor, gelin oynamayın kültür ve sanatın ayarları ile.
Söylenilene bakılırsa 52 sayfalık tasarının Meclis’e gelmesi an meselesi imiş. Dedim yine diyorum, cumhuriyetin kazanımları olan bu kurumları kapatma düşüncesi inanın size kazanım sağlamaz. Şunu hiç kimse unutmasın ki kaybedilen cumhuriyetin kazanımları gün gelecek geri alınacaktır. Kim alacak derseniz millet derim. Çünkü yüce Türk milleti cumhuriyeti rejiminin sarsılmaz teminatıdır bilesiniz.