Ülkemde siyasetçilere, gazetecilere yapılan saldırıların
geçmişte de yaşandığına şahit olan biri olarak, bunları kim yapıyorsa bilsin ki
yarın onlara yumruk değil, barış ve özgürlüğün simgesi çiçekler uzatılacaktır.
Çünkü onların ruhunda ve yüreklerinde insan ve Allah sevgisi vardır. Yarın
karşılaşacakları zor günlerde yanlarında bugün dövdürdükleri isimleri
bulacaklardır. Çünkü onlar barbarlıktan değil, demokrasiden, fikir
hürriyetinden, özgürlükten yanadırlar.
Onlar kimseyi kutuplaştırmaz, ötekileştirmez, eziyet etmez,
hedef göstermez, önüne geline terörist ilan etmez, onların tek derdi laik,
demokrat ve özgür Türkiye, eşit haklara sahip yolsuzluktan, yasaklardan ve
yoksulluktan uzak bir millet olarak şanlı bayrağımız altında bağımsız
yaşamaktır.
Bugün barbarlığa soyunanlar akıllarından şunu hiç
çıkarmasınlar, vurmakla, dövmekle, tehditle ve saldırılarla milletimi
sindiremezsiniz. Ne yaparsanız yapın dünyanın bir numaralı lideri Mustafa Kemal
Atatürk ve silah arkadaşlarının emanet ettiği ülkemi karanlık günlere
sürüklemenize izin verilmeyecektir. Hani altın madalyalı gururumuz Busenaz
Sürmeneli demişti ya, “Bir ölürüz bin doğarız” diye, işte bu sözü hiç unutmasın
bugün ki tablonun mimarları.
SİZİ ÖNDEN ALALIM
Taliban Afganistan’da yönetime el koydu şeriat ile ülkeyi
yöneteceklerini açıkladı. Ülkemizde Taliban seviciler hemen saf tuttu.
Bunlardan biride Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan
Asiltürk.
Kendi kendini Milli Görüş lideri ilan eden Asiltürk, ''Milli
Görüş Hareketi, geçmişte olduğu gibi bugün de Afganistan’ın yeniden kuruluş
sürecinde desteklerini sunmaya hazırdır'' açıklaması yaptı. O zaman Laik
Türkiye Cumhuriyet’inde oturup şeriatı özleyen Asiltürk’e buyurun Afganistan’a,
hatta sizi önden alalım.
PERİNÇEK’E BİR HALLER OLDU
Vatan Partisi Genel başkanı Doğu Perinçek son günlerde öyle
laflar etmeye başladı ki şaşırmamak mümkün değil. Eli kanlı bebek katili Apo’ya
çiçek veren Perinçek’i Taliban sevdası sardı.
Önce "Taliban, Mustafa Kemal Paşa'nın Türkiye'de
yaptığı gibi Afganistan'ın Kurtuluş Savaşını başardı" dedi ardından
Taliban'dan modernlik, çağdaşlaşma, kadın-erkek eşitliği gelecek” gibi milletle
dalga geçer gibi sözler dile getirdi.
Perinçek hangi aklın sesi oldu anlamak mümkün değil, Cumhur
İttifakı’na göz kırpıyor desen inandırıcı olmaz, Millet İttifakına göz ediyor
desek kimse inanmaz. Perinçek herhalde kafasına göre takılıyor, yerse yapıyor.
Yemezler Perinçek Taliban seviciliğin tuttuysa seni bir çiçek te onların
liderine getirebilirsin.
Bu arada kadınlara eşitlik falan gelmez, örnek mi istiyorsun
Afganistan'da devlete ait radyo televizyon kurumunda çalışan kadın haber
sunucusu Shabnam Dawran'ın kuruma ait kimliği gösterdiği halde ofise girişine
izin verilmedi haberin ola.
ARADA KAYNADI GİTTİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Taliban’ın Afganistan’da
yönetimi ele geçirmesinin ardından
Afganistan'da Taliban ile siyasiler arasındaki görüşmelere
de değinerek, "Taliban ile müzakere için Afganistan içinde, (Milli Uzlaşı
Yüksek Konseyi Başkanı) Dr. Abdullah Abdullah , (Eski Cumhurbaşkanı Hamid)
Karzai ve (Hizb-i İslami Partisi) Lideri
Gülbeddin Hikmetyar'ın da içinde olduğu bir komisyon oluşturdular. Bunlar daha
önce Taliban ile müzakere eden insanlar. Şimdi Afganistan'ın yönetimiyle ilgili
müzakere edecekler. Kendi aralarında barışçıl yöntemlerle anlaşmaya varmalarını
umuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Bu sözler içerisinde öyle bir isim var ki, Gülbeaddin
Hikmetyar. Bu ismi herkes araştırsın bakalım kiminle bağı var. Yada bu
isimlerin amaçlarının neler olduğunu araştırmak gerek. Tek dertlerinin şeriatı
getirmek olduğunu ben söyleyeyim. Hedeflerinin de Laik Türkiye Cumhuriyeti
olduğunu da hatırlatayım.
Irak’ta, Suriye’de ve Afganistan’da taş üstünde taş
bırakmayacak şekilde hareket eden taşeronların hamisi olan ABD’nin hedefinde
bundan sonra ülkemiz olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü ABD hiçbir zaman
Türkiye’ye hayırlı rüya görmemiştir.
YIKILMADIK AYAKTAYIZ
Türkiye üzerinde de geçmişten bu yana ABD’nin, sağ-sol
kavgalarının, Alevi-Sünni kışkırtmalarının, Kürt-Türk ayrıştırması ile, PKK
terör örgütünün ülkemizin başına bela olmasını sağlayarak ülkemizi karıştırma
adımları attığını hatırlıyoruz.
Bunlar yetmezmiş gibi ülkemizi cemaat, tarikatlarla
karıştırmaya çalıştılar sonunda besledikleri hain FETÖ’nün elebaşını
ülkelerinde korumaya aldılar. ABD’nin yanı sıra herkesin dilene doladığı diş
güçlerin ülkemizi bu kez göç dalgası ile karıştırmaya çalıştığını hep birlikte
görmeliyiz.
Bu göç ayağı öyle masumane bir adım değil bilesiniz. Göç
ayağının içimizdeki uzantıları ile birlikte Türkiye’yi bir başka kaosa
sürüklemek için vizyona koyulan yeni bir oyunun adıdır göç. Ülkemizi ve
geleceğimiz olan evlatlarımız adına 7’den 70’e herkese uyanık olmak ve dimdik
ayakta durmak görevi düşmektedir.
Ülkemizde göç oyununun finansörlüğünü de yapıyorlar.
Hatırlayın daha yeni fon anlaşması ile Türkiye’ye göç adı altında yapılan
yardımı. Fonlar falan filan denilerek
tıpkı Suriyelilerin, Iraklıların geldiği gibi Afganlıların da ülkemize
sokularak iç kavganın başlatılıp, sonrasında jandarmalığa soyunup ben geldim
diyecek olan ABD’nin bu tuzağına ülke ve millet olarak düşmememiz gerektiğinin
altını çizmek isterim. Bu arada en acı veren ise ülkemizin her türlü imkanından
faydalanıp satılmış olanların ihanetleri olacaktır, onları da tarih hiç
unutmayacaktır.