SON DAKİKA
SON DAKİKA


Demirel:Köy okulları olmasaydı bir çobandım
7.11.2020

Oldum olası taşımalı eğitimin faydasının olmayacağını hep söylemişimdir. Köy okullarını kapatarak, öğrencileri kilometrelerce yol yürütmeye, yada minibüslerle üst üste kilometrelerce uzaktaki okula taşımanın faydası olmayacağını salgın ile birlikte şimdilerde görmeye başladık.

Köylerimizin en önemli özelliği kalkınmada ve tarımda baş aktör olmaları idi. Köy öğretmenlerinin vatandaşlarla yaşamın her alanında gelişmeyi, öğrenmeyi ve kalkınmayı sağlarken, taşımalı eğitimin sayesinde köylerde kapısı açık hane sayısı azalmaya devam ediyor.

Taşımalı eğitimin getirdiği külfet ise ayrı bir konu. 17 bin köy okulunu açmayıp taşımalı eğitime 9 milyar 750 milyon lira ödeme yapılacak. Burada sormak gerek köylerimizin en bilge insanı olan öğretmenlerimizin köylerden neden uzak tutuyoruz. Vatandaş bilgilenmesin diye mi acaba? Öğretmenlerin yerini kimler alıyor bir bakmak gerek.

Bu taşımalı eğitimin fayda getirmediğini Abbas Güçlü ocak ayında dile getirmiş köy okullarının açılması çağrısını yapmıştı ama duyan olmadı. Güçlü’nün o tarihte dile getirdiği, “Dünya, Bilişim Çağı’nı, Dijital Çağ’ı, Yapay Zekâ Çağı’nı konuşurken biz hâlâ okuma-yazma sorununu çözemedik. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarttık ama çocukları okulda tutamıyoruz. En önemlisi de kırsaldaki çocuklarımızı adeta unuttuk. Taşımalı eğitim diye ucube bir sistem yarattık, kime ne faydası var belli değil!

Cumhuriyet’in en zor dönemlerinde, Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar okullar açıp, öğretmenler gönderdik ama şimdi paraya para demediğimiz, israfın diz boyu olduğu bir dönemde, sadece köy okullarımızı değil köylerimizi de yok ettik!..

Cumhuriyet’in ilk yıllarında nüfusumuzun çok önemli bir bölümü kırsalda yani köylerde yaşıyordu. Oran azaldıkça azaldı ve buna hep birlikte sevindik. Ta ki domates, soğan, kuru fasulye, kırmızıbiber, mısır ithal edinceye kadar...

Köylümüzü, çiftçimizi, önce şehirlere özendirdik, ardından da bin bir zorlukla açtığımız köy okullarını 28 Şubat sürecinde bir gecede kapattık. Sonra da binlerce köyü şehirlere bağlayıp, mahalle yaptık. Okulsuz köyler şehirlere olan göçü daha da hızlandırdı. Son birkaç yıldır, ağır faturalar nedeniyle, taşımalı eğitimde teklemeler başladı. Yani köy çocukları kaderleriyle baş başa kaldılar. Pek çoğu heba olup gidiyor. Oysa, en büyük hazinemiz onlardı!

Rahmetli Demirel, “Köy okulları olmasaydı, bir çobandım” derdi! Eğitimle nereden nereye geldi!.

Taşımalı eğitimden vazgeçip hep birlikte katkı koyarak köy okullarımızı açıp çocuklarımızın9 zaman kaybetmesini önliyip sağlıklı eğitim almalarına fırsat verelim.

BUGÜN OBAMA SEÇİLMİŞTİ

Amerika çalkalanıyor, kaos sürüyor, Oval Ofis’te kimin oturacağı hala belli değil. Bu ülkede 2012 yılında bugün Obama ikinci kez koltuğa oturmuştu. Sona yaklaşılırken gözlerden kaçan bir ayrıntıyı görmezden gelmemek gerek.

Bugüne kadar çeşitli ülkelerin başına çorap ören ABD şimdi başkanlık seçimi ile doğan kaostan nasıl kurtulacağını dünya meraklı gözlerle bekler oldu. Donald Trump mahkeme kapılarına dayandı, silahlı yandaşları sokaklara indi, Biden’e ek koruma tahsis edildi.

Salgın ile önce dalga geçen Trump sonra maske taktı, seçimin galibi olarak kendini ilan etti sonrasında mahkeme kapılarına düştü. Ülkesindeki sınıfsal ayrımcılığa sessiz kalıp cinayetlerin işlenmesini seyretti, dış dünya ile ilişkileri bir varmış bir yokmuş diyerek önce dost dediklerini sonra yolda buldukları ile değişen anlayışın ürünü Trump herkesin bildiği gibi önce Amerika sloganı ile başa geldi sonra Amerika’nın canını okudu. Eyaletler ülkesi ABD’den önümüzdeki zaman diliminde bölünerek farklı ülkelere dönüşürse kimse şaşırmasın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap