SON DAKİKA
SON DAKİKA


Çocukları tarikatlara ve cemaatlere teslim etmeyin
23.09.2020
Yazmaktan, söylemekten, çağrı yapmaktan ağzımızda tüy bitti. Ülkemizin çocuklarına dadanan tarikat ve cemaatlere karşı gerekli yaptırımların hayata geçirilmesi konusunda yapılan uyarılar dikkate alınmayınca sonuç ne oldu, sapık bir adam çıktı, mideleri bulandırdı tutuklandı. 
Diğer taraftan gündeme düşen bir başka iddiaya göre, tarikat bağlantısı olan ailelere çocuklarını okullara göndermemeleri talimatı verilmeye başlandı. Düşünün ülkemizin geleceği olan çocuklar eğitimden uzak kalarak tarikatlara bağımlı hale getiriliyor, kimseden çıt çıkmıyor.

Tarikatlar ve cemaatlerin ülkemizin temeline dinamit koyduklarını artık sağır sultan duydu; bugünün yetkilisi yetkisizi duymuyor. Yeter ülke olarak, tarikatından, cemaatinden, cincisinden, falcısından çektiğimiz!
Okuma yazma bilmeyen kız, erkek evlatlarımız tarikatların himayesine giriyor, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara gitmeleri engelleniyor. Mağdur olan aileleri kendilerine bağımlı hale getiren bu tarikat ya da cemaatler onların hayatlarını da ele geçiriyor, çocuklarının geleceklerini karartıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarının hayatlarını ele geçiren bu tür oluşumlara ne zaman yaptırım uygulayacak merak ediyorum. 15 Temmuz’da bunun en acı örneğini millet ve ülke olarak yaşamadık mı?
Hala o hainlerin açtığı yaralar kanıyor, bundan hiç mi ders alınmıyor? Eğitimi bunlara teslim mi edelim? Partilerin, cemaatlerin, tarikatların eğitim sistemi olmaz, milletin, devletin eğitim sistemi olur. Bir milleti güçsüzleştirmek ya da çökertmek istiyorsan, o ülkenin eğitim sistemini ya da ekonomisini çökerteceksin.

Gelin yarınlarımız olan çocuklarımızın geleceklerini karartan ya da karartmaya çalışanlara izin vermeyin, inanın bunun vebalini öteki dünyada bile ödeyemezsiniz. Gelin Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetini bilip, bu tehlikenin giderilmesine önayak olun, biz de sizlerle birlikte yürüyelim. Çağdaş eğitimden aydınlık geleceğe gitme yerine tarikat ve cemaatlerden medet umulmasın. Bunun doktordan şifa bulmak yerine cinciye gidilmesinden farkı yoktur.

AĞIR YAPTIRIM ŞART

Salgınla boğuşuyoruz. İnsana can vermek için mücadele eden sağlık çalışanlarımızın çilesi bitmiyor. 
Sanmayın bu çile hastalarla uğraşmaya endeksli; hayır, dangalaklar var ya onlarla mücadele etmelerinden bahsediyorum.
Ankara’da hasta yakınlarının saldırdığı sağlık çalışanları barikatlar kurarak canlarını kurtarıyor. Anlıyoruz, herkesin hastası oluyor ya da hastanede bir yakınını kaybediyor. 
Acıları bal eylemek yerine saldırmak da ne demek oluyor?

Artık Türkiye’de sağlık çalışanı olmak zor. Bıktırdık onları. Canı yanan onlara saldırıyor, onlar ise adeta sahipsiz. Sağlık çalışanlarına saldıranlara şöyle okkalı cezalar verilse bunları yaşar mıyız acaba, düşünüyorum.
Ankara’da bunlar yaşanırken, Samsun’da acil servis önünde acı çeken bir köpeği veteriner ile birlikte sağlık çalışanları hayata döndürdü. Köpek bile 112’ye sığınırken, magandalar saldırıyor, bunun yorumunu hep birlikte yapalım. 
İşte ülkemin doktoru! Hep derim can kurtarmak için canlarından uzak canlarını bile verecek kadar sorumluluk sahibi sağlık çalışanlarına yapılan saldırılara en ağır cezaların getirilmesi için yetkililere sesleniyorum.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap