Öyle duruma geldik ki eleştiri yapınca, tepki koyunca, sesini yükseltince hemen vatan haini, ihanet, zillet, terörist gibi yığınla sözlerle saldırıya uğruyor. Allah aşkına biraz insaf be! Türk Tabipler Birliği siyah kurdele takıyor diye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından linç edilmeye çalışılıyor.

Düşünebiliyor musunuz, canından vazgeçip can kurtarmak için uğraşan doktorların oluşturduğu birliği suçlamış ve bu birliğin kapatılmasını talep etmiş. Bu kadar acımasızlık, bu kadar öfke ne diye?

Ne yapmış bu birlik? 

Salgından dolayı artan vakalara dikkat çekmek, yaşamını yitiren meslektaşlarını anmak için tüm sağlık çalışanlarının siyah kurdele takması yönünde çağrı yapmış. Bu çağrıya bile tahammül gösterilmiyorsa vay halimize!

Ülkemizde salgın nedeniyle yaşamını yitiren vatandaşların, hastalananların sayısının hızla arttığını dünya biliyor, doktorlar buna dikkat çekiyor; vay efendim bunların teşebbüsü zehirli ve zillet bir komplo oluyor!

Hemen bu birlik kapatılmalı diye çağrı yapılıyor. 

Vay be! 

Burası Türkiye Cumhuriyeti değil mi? Burada demokrasi yok mu? Kimse farklı düşünmeyecek mi? Sokakta kime sorsan salgının ne kadar tehlikeli boyuta geldiğini söyler, buna doktorlar dikkat çekiyor diye ihanet ediyor oluyorlar.

Ben isterdim ki Bahçeli doktorların verdiği emeğe katkı için beyaz önlük giyip onlarla aynı safta yer alsın. Çünkü ülkemizin birliği, bütünlüğü adına MHP her zaman önemli bir misyon üstlenmiştir.

Yaşanan salgın her alanı etkilemeye devam ediyor, futbol takımlarının zararını kapatmak için sponsor olma çağrısı yapılıyor, destek olmak için kaynaklar üretiliyor, ancak sanat adına ayakta durmaya çalışan tiyatrolar ile müzisyenler büyük zarara uğradı. 

Vergi muafiyeti, sigortaların ertelenmesi, Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları sahnelerinin ücretsiz kullanılması gibi birçok konunun uygulanması ve bu son yasaktan iptal edilen oyunların telafi edilmesi gibi destekler çok önemli. 

Tiyatrolarımız salgın ile mücadelede kurallara uymada en fazla özen gösteren kuruluşlar. 

Yaşanan bu zorlukta futbola da dediğim gibi sponsor olanları tiyatrolarımıza da sponsor olmaya davet ediyorum.

Müzisyenlerimiz de aynı zorlukları yaşıyorlar. Adamı olan televizyonlarda program yapıp ücret alıyor iddiaları gündemde... Bu sektörün içinde bulunduğu zorluğun hafiflemesi için herkesin elini taşın altına koyması gerekir. 

Halil Sezai diye bir sanatçı (!) var, adını duymuşsunuzdur. Beyefendi 67 yaşındaki adama tekme tokat girişerek meydan dayağı atmış. 

Vay be, Halil Sezai’ye bak! Sana kabadayı demeyeceğim çünkü kabadayılara saygısızlık olur. 

Sen olsan olsan büyüğüne saygısızlık yapan bir şahıs olursun. Ne o öyle önce eller arkada, sonra şamarlar, ardından tekmeler, kafa atmalar? Sıkıysa yaşıtın birine böyle artistik hareketlerle saldır da boyunu görelim. 

Gücün ona yetti di mi? Sen sanatçı falan değilsin arkadaş, git sen kendine başka bir iş bul, yazıklar olsan sana be! 

O yaşlı adama attığın her tokat, tekme ve kafa için sana bir değil yüz binlerce kez yuh olsun!