İddia bu ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kanser hastası olan manevi kızı, "Her şey güzel olacak" etiketiyle CHP'li Ekrem İmamoğlu'na destek verdiği ve 20 lira bağışta bulunduğu için iğrenç mesajlara maruz kaldı. Bazı AK Partililer ve trollerden genç kıza "Sen hala gebermedin mi?" mesajları gelmiş.

İnsanların sinir uçlarına dokunan bu tür paylaşımlar karşısında sessizliğini bozan kızımız, kesinlikle parti tutmadığını ama İmamoğlu'na yapılan haksızlığı içine sindiremediğini söylemiş.

Evet, Türkiye bu paylaşımla çalkalanıyor. Nedeni ise, AK Parti tandanslı Erdoğan'ın manevi kızının CHP'li İmamoğlu'yla olan gönül bağı.

Ayaklara pranga, ellere kelepçe vurabilirsiniz; ama yüreklere, gönüllere gem vuramazsınız. Kaldı ki her platformda Türkiye'nin tam bağımsız olduğundan söz ediyorsunuz.

Eeeee...

Bu kayıkçı kavgası, bu tedirginlik niye?

Paylaşım AK Parti paraflı oldu mu amenna; muhalefetin lehinde olduğu zaman ise ortalık yangın yeri… Bu mu yani?

Oysa 12 Eylül travmasını atlatmıştık, sağ-sol çatışmaları bitmiş, tarih olmuştu.

Yoksa bu yaşananlar o depremin artçı şokları mı?

Yaklaşık iki aylık süreçte İstanbul seçimleri gündemin ilk maddesi. CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun AK Parti'nin ağır topu Binali Yıldırım karşısında kazandığı seçimin YSK tarafından iptal edilmesinin yarattığı kaotik durum ülkeyi toz duman ederken iktidar partisi ve ortağının sürü psikolojisiyle seçmenleri etkileme çabası dört koldan sürüyor.

İmamoğlu'nun tüm ılımlı açıklamaları karşısında özellikle Erdoğan ve Bahçeli'nin muhalefete yapıştırdıkları 'zillet', 'illet' yaftaları ülkede derin bir huzursuzluk yarattı.

Bu bölünmüşlük yaşanan son olayda ayyuka çıktı. Tüm korkularına rağmen hayata sımsıkı sarılmaya çalışan bir kızın gönlünde yatan aslanı lanse etmesinin ardından iğrenç, absürt paylaşımlara maruz kalması, diğer taraftan gazetecilerin tehdit edilip öldüresiye dövülmesi Türkiye'nin onulmaz hastalıklara gebe olduğunun habercisi değil mi?

Sandık dediniz, önünüze konuldu.

Seçim dediniz, seçmen sandığa koştu.

Adalet dediniz, herkes hakça oyunu kullandı.

Ve neticede İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni İmamoğlu kazandı.

Ama bir yerde sigorta attı.

Devreye iktidar girdi, baskı altına aldığı YSK'ya seçimi yeniletti.

Her şey oldubitti öyle mi?

Sizi o koltuklara mutfaklarında yangın çıkardığınız, tanzim satışlara 'forsa' misali mahkum ettiğiniz bu halk getirdi.

Unutmayın ki, sizi o koltuklardan indirecek olan da halktır.

Bu halka aba altından sopa göstermek size yol, su, elektrik olarak geri döner.