Düşünün, adam profesör olmuş.
Bilim adına evlatlarımızın engin bilgilerle donatılmasına kafa yormak,
yaşananlara ve gelişmelere sağduyu ile yaklaşım göstermek gerek. Nifak tohumu
saçmamalı.
Sakarya Üniversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili “Kan
dökülecek” şeklinde sosyal medyadan mesaj atmaya kadar işi götürüp milletin
tepkisini çekmiş. Sormak gerek bu zata ve bunun gibi zırvalayanlara: Kan
dökülecekmiş diyerek toplumu kutuplaştırma hakkını nereden alıyorsunuz?
Ya da kadınlar adına konuşma
yetkisini kimden alıyorsunuz? İstanbul Sözleşmesi’ne takılmış. Güya bu sözleşme
ile birlikte ülkemizde gizli tuzaklar kurulduğuna kadar işi getirmiş. Bak
profesör, kadınların olduğu yerde tuzak olmaz, olsa olsa dürüstlük ve eşitlik
olur, çalışkanlık olur, sevgi olur, sadakat olur.
Aklıma gelmişken kadınlar ve
çocuklar olunca senin gibiler neden piste çıkıp laf üretiyor? Bunu defalarca
sordum, kimseden çıt çıkmadı. Bak Sofuoğlu, kadınların eşit olması ve söz
hakkına sahip olması seni neden rahatsız etti acaba?
Ailenin baskısı olunca çocuk
ellerinden alınıp devletin güvencesine verilirmiş, ne var bunda, devletten daha
güvenilir bir kapı var mı profesör? Devlet himayesine aldığı çocuğu, sen merak
etme, topluma faydalı bir birey olarak yetiştirir. Sen bu kapıyı başka
kapılarla karıştırdın herhalde. Bir de cinsellik konusuna takılmışsın, hayırdır
neden bu konu senin bu kadar dikkatini çekti?
İstanbul Sözleşmesi’nin
metninin çok kan dökülmesine neden olacağına vurgu yapan bu zat çok okumuş kafa
patlatmış, bula bula çocukları ve cinselliği bulmuş ve ahkam kesmiş. Bir de
sözleşmeye lanet demiş, ben de sana ‘Hadi oradan be!’ diyorum.
SAMSUN DOSYASI
Cumhur İttifakı’nda Samsun
dosyası baş ağrıtmaya devam ediyor. AK Partili Büyükşehir Belediye Meclisi Grup
Başkan Vekili Hasan Uzunlar, 10 Kasım’da Atatürk ile ilgili yaptığı paylaşım
sonrası partinin gösterdiği doğru bir yaklaşımla disiplin kurulu tarafından
görevinden istifa ettirilmişti. Bu istifa alkışlanırken, aynı kişinin bu kez il
encümen üyeliğine seçilerek ödüllendirilmesi ittifak ortağı MHP’yi kızdırdı.
Sosyal medyasından “Her zaman
söylerim. MHP’den ayrılan Müslüman kesim Muhsin Yazıcıoğlu ile devam etti.
Milliyetçi kesim MHP’de kaldı. İP’e de tüm bunlardan arta kalanlar
gitti” yazan Uzunlar’a ödül gibi yeni bir görev verilmesi elbette MHP’de
rahatsızlık yaratır.
MHP, kendileriyle ilgili bu
yorumda bulunan kişi ile ilgili yaptırımda bulunmak yerine ona yeni görev
vermesine, MHP Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak, “Karşı tarafta böyle adamlar çıkıyor, Atatürk’e,
MHP’ye olmayacak şeyleri söylüyor ve hakaret ediyor. Kınama cezası verilmiş.
Kınama cezası ne demek? Bu kadar ağır bir suça kınama cezası verilmesi bence
yetersiz. AK Parti kanadında böyle suçları işleyenlerin, ittifakın ruhuna zarar
vermeye çalışanların orada barındırılması anlaşılır gibi değil” sözleriyle
tepki gösterdi. Bu sözler sonrası gözler genel merkezlere çevrildi, bakalım AK
Parti ortağının gösterdiği hassasiyeti gösterecek mi, göstermezse MHP de bunun
altında kalmaz biline.
İMAMA VE CAMİYE ÇİRKİN
SALDIRI
Dünya ile birlikte
yaşadığımız salgına karşı herkes üzerine düşeni yerine getirmekle mükelleftir.
Bu konuda vatandaşı duyarlı olmaya davet edecek kişilerin başında da
camilerimizde görev yapan imamlarımız geliyor.
Görevini layıkıyla yapanlara
herkesin saygı göstermesi gerekir. İstanbul’da sorumsuz bir kişiyi uyardı diye
imama saldırılmasının affedilir tarafı yoktur. Bu utanmaz saldırgan, imama
yaptığı saygısızlıkla kalmayıp cami görevlisine de saldırmış. Burası dağ başı
mı?
İmama ve cami görevlisine
saldıran bu aymaz umarım bunun bedelini en ağır şekilde öder. İnsanlar ahlaktan
o kadar uzaklaşmaya başladı ki bu olayı haber yapmak isteyenlere de saldırmış.
Nereye gidiyoruz beyler? Camilerimizin imamına ve gazetecilere saldıracak kadar
şirazesi kayanlara da dur demek gerek.
Bir başka aşağılık olay ise
Bursa İnegöl’de yaşandı. Şerefsizin biri camiye girerek dini kitapları yırtıp,
ses tesisatını bozmuş. Hep dikkat çektim, milleti
germeyin, oynamayın ülkemizin dinamikleriyle. Yaşananlar bakın nelere neden
olmaya başladı.
Bu nedenle hep birlikte bu
tiplere karşı mücadele etmemiz gerektiğini ve sorumsuz insanların sorun
yaratmasına izin vermemek için herkes üzerine düşeni yerine getirmekten imtina
etmemeli. Olayların faillerinin yakalanıp cezalandırılmasını beklediğimizi
belirtmek isterim.