SON DAKİKA
SON DAKİKA


Atatürk ve Hoşgörü
10.11.2020

Bugün büyük önder Türk oğlu Türk Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybettiği gün. Bu günde onun söylediklerini daha iyi algılamak gerek. Bu anlamda uğradığı kalleş saldırı sonrası aramızdan ayrılan Uğur Mumcu’nun 1982 yılında günün anlamına göre yazdığı yazıyı hepimizin okuması adına paylaşmak istedim.

“Atatürk, kendi öz düşüncelerini "Medeni Bilgiler" adlı ders kitabında toplamıştır. Prof. Dr. Afet İnan'ın imzasıyla yayınlanan bu ders kitabında yer alan düşünceleri, bu 10 Kasım günü yeniden okuyup anmakta yarar görüyorum.

Atatürk, "Cumhuriyet" konusunda bakın neler diyor:

 " - Hükümetin, mahdur insanların, sınıfların elinde bulunması dahi millet mevcudiyetinin asla kabul etmeyeceği bir keyfiyettir. Bütün millet ekseriyetle, devlet idaresine iştirakine mani olan "oligarşi" usulü de bir zümrenin, kendi menfaatlerini temin için umum millete ait hakimiyei gaspından başka bir şey değildir..." (s. 33)

Atatürk'ün, demokrasinin temelini oluşturan "hoşgörü" üzerinde söyledikleri de bugün için çok ilgi çekicidir.

 - Şüphesiz, fikirlerin, itikatların başka başka olmasından şikayet etmemek lazımdır. Çünkü, bütün fikirler ve itikatlar bir noktada birleştiği takdirde, bu bir hareketsizlik alaetidir. Böyle bir hal elbette arzu edilmez. Bunun içindir ki, hakiki hürriyetçiler, taassupsuzluğun umumi bir huy olmasını temenni ederler. Fakat, hatta hüsnüniyetle dahi olsa taassup hatalarına karşı dikkatli olmaktan vazgeçmezler. Çünkü hüsnüniyetle, hiç bir zaman, hiçbir ley tamir edilmemiştir. İnsanların, ruhun selameti için yakıldıklarını biliyoruz. Bu halde bunu yapan engizisyon papazları hüsnüniyetlerinden yi iş yaptıklarından bahsederlerdi... Belki de cidden bu sözlerinde samimi idiler. Fakat, bir hamakatı (ahmaklık) yahut bir hıyaneti iyi bir iş kalıbına uydurmak güç değildir. En nihayet bu bir isim değiştirme meselesidir..." (s. 58)

Basın özgürlüğü konusunda, Atatürk'ün sözleri bakın, o günden bugüne nasıl önemini ve canlılığını koruyor:

- Hükümet, tavır ve hareketini tanzim için efkarı umumiyeye ehemmiyet verince, efkarı umumiye teşkilatlanır. Efkarı umumiyenin daima, istifade olunabilecek, hazır bir halde bulunabilmesi, onun bu teşkilata malik olması ile mümkündür. Bu teşkilat, serbest tenkit ve münakaşa sahasıdır. Bu saha daima açık olmalı ve daima müteevvi "çeşitli" fikirlerle beslenmelidir. Bu ise, matbuatın gayreti ve bu menfaati umumiyenin hergün yeniden yeniye münakaşa edilmesiyle olur. Efkarı umumiyenin cari olduğu bir memlekette, gazeteler intişar etmezse (yayınlanmasa) ahali şaşkın ve çılgın bir hale gelir... (s. 60)

Demokrasi, Atatürk'ün kalemiyle şu tanımı bulmaktadır:

- Artık bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır.

20. asır, bir çok müstebit hükümetlerin bu denizde boğulduğunu görmüştür. Rus Çarlığı, Osmanlı Padişahlığı ve Hilafeti, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları bunların başlıcalarındandır..."  (s. 399)

Açıklık, Atatürk'ün başlıca özlemlerindendir. Bu konuda şunları yazar:

- Her şeyin açık olması sayesinde hüsnüniyet sahibi insanların daima ekseriyet teşkil edeceklerini kabul etmek muvafık (uygun) olur. Çünkü her zaman dünyanın yarısını, bir zaman dünyanın hepsini aldatmak mümkündür. Fakat bütün dünyayı her zaman aldatmak mümkün değildir... Tecrübe göstermiştir ki her şeyi söylemekten insanları men etmek asla mümkün değildir..."  (s. 490)

Bütün bu düşünceleriyle, Atatürk'ü bir kez daha saygıyla anıyor ve her gün O'nun büyüklüğünü, devrimci ve demokrat kişiliğini inançla e özlemle arıyoruz.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap