SON DAKİKA
SON DAKİKA


Atatürk, Türk Milleti ve Türk olmak neden zorunuza gidiyor?
1.04.2021

Büyük mücadeleler sonucu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin dinamikleri ile oynanmaya devam ediliyor.

Çok geriye gitmeye gerek yok, son dönemdeki gelişmelere bir bakalım: Andımız yasaklandı, Devlet Nişanı’ndan Atatürk’ü sildiler, yetmez dediler, astsubay okulları ile harp okuluna öğrenci alımlarıyla ilgili yönergede, “İrticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmünü kaldırıp yerine “Terör örgütlerine veya milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen gruplarla üyelik, iltisak ya da irtibatlı bulunmamak” şartını koydular.

Daha dün kim olduğu belirlenemeyen şerefsizler Atatürk’ün büstüne saldırıp hakaret içeren yazılar yazdılar. Müzik korolarından Türk sözcüğü çıkarıldı. Türk sözcüğüne ve en büyük Türk olan Atatürk’e karşı rahatsızlık duyanların hamleleri bitmiyor.

Bunların tartışması sürerken Atatürk ismi askerlerin kitaplarından da çıkarılmaya başlandı.

2002 yılından bu yana yürürlükte olan ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinde 8 yerde geçen Atatürk adı ve ilkeleri tamamen çıkarıldı, ‘Hizmete özel’ denildi. “Astsubaylık Eğitimi Kazandırma Eğitiminde amaç astsubay adaylarının ASTTASAK eğitiminin amacı doğrultusunda görevlerini Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Anayasamızın temelini teşkil eden Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş ve bilimsel yaklaşımla kavrama ve yerine getirme yeteneği kazandırılmalı” ifadeleri siliniyor, yerine “Astsubaylık Anlayışı Kazandırma eğitiminde amaç astsubay adaylarının ASTTASAK eğitiminin amacı doğrultusunda görevlerini Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili mevzuat doğrultusunda bilimsel düşünebilme becerisini kullanarak kavrama ve yerine getirme yeteneği kazandırılması” yazıldı.

Şimdi sormak gerek: Cumhuriyetin temelini oluşturan Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık (Devrimcilik) mı rahatsızlık verdi?

Türk olmanın düşünce sistemini oluşturan bu ilkelerden korkmak, kaçmak ve onları yok saymak hangi amaca hizmet etmektedir? Bu ilkeler çağdaşlaşma, akılcılık, bilimsellik, demokrasi, ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık ilkelerinde bulunan ortak özelliktir. Bunlar mı rahatsızlık verdi?

Atatürk ilkeleri ile ilgili en önemli nokta, “Bu ilkelerin tarihi bir birikimin eseri olduğu ve bir bütün olarak ele alınması zorunluluğudur. Çünkü bu ilkeler, ancak birbirini tamamlayan bir bütünün parçaları olarak siyasal, ekonomik ve toplumsal anlam taşırlar. Bu ilkelerin herhangi birinden feragat edilmesi, Atatürkçü düşünce sisteminin içini boşaltacağı gibi, ilkelerden kaynaklanan yerleşmiş birtakım değerlerin de çözülmesi sonucunu doğurabilir olmasıdır” sözlerini bir kez daha okuyun.

Buradan yola çıkarsak, bu ilkelerin içini boşaltma yolunda adım adım ve sinsi sinsi ilerlendiğini görmek mümkün. Cumhuriyetten uzaklaşan, milliyetçiliği yok sayan, halkını saymayan, devletin üniter yapısı ile oynayan, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını ortadan kaldıran ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmada devrimlerin engellenmesine çanak tutmak isteyenler Türk milletinin varlığının temeline dinamit koymaktan başka bir amaç taşımazlar.

Türk olmak ve Türk milleti olmak neden birilerinin zoruna gider? Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesi altında yaşamak neden rahatsızlık verir? Şanlı bayrağımızın altında özgür yaşamak, özgürce ibadetimizi yapmak, maneviyatımızın ve inancımızın sesi olan ezanımızın okunması neden rahatsız eder?

Vatanımızı bizlere emanet eden Atatürk ve silah arkadaşlarına ihanet edenlere ve bunlara çanak tutanlara tavsiyem, bu sevdadan vazgeçmeleridir. Yineliyorum, gelin oynamayın Türkiye’nin ve Türk milletinin dinamikleriyle.

Atatürk’ün ‘Gençliğe Hitabe’sinin sonunda yer alan, “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!” sözlerini hatırlatıyor, Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını herkesin bilmesini istiyorum. Atatürk’ün gösterdiği yolda dün olduğu gibi bugün ve yarın da Türk milleti yürümeye devam edecektir.

Ne mutlu Türküm diyene!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap