Büyük Önder Türk oğlu Türk Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölüm yıl
dönümünde saygıyla yad ettik. Silah arkadaşları ile birlikte yeniden kurduğu
Türkiye Cumhuriyeti, şanlı bayrağımız altında dünya döndükçe var olmaya devam
edecektir.
“Onun en büyük mucizesi -şimdilerde dudak bükülen- kurduğu
kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyet sayesinde köy çocuğu Süleyman Demirel,
öğretmen çocuğu Turgut Özal, sobacının oğlu Abdullah Gül, kaptanın oğlu Tayyip
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı, bir kasaba çiftçi, işçi ailesinin oğlu olan acizane
benim gibilerin profesör olabilmeleridir.
Bazılarının özlem duyduğu saltanat ve hilafet o şekilde
devam etseydi bugün büro olarak kullanılan Dolmabahçe Sarayı’nın sokağından
geçemiyor olurduk.
Cumhuriyet budur.
Kuldan vatandaşa, ümmetten millete, din için insandan, insan
için dine geçişin büyük dönüşümün hikâyesini yarattı.”
Günümüzde iç borç dış borç almış başını gidiyor. İsterseniz
Prof. Dr. Kemal Üçüncü’nün yukarıdaki sözlerinden sonra Atatürk döneminde
ödenen 200 milyar doların nereye gittiğine bir bakalım;
“1923-1938 arasında Türk iktisat tarihinin hâlâ aşılamayan
en parlak sonuçlarını kendine özgü ilkeleriyle olan planlı ekonomiyle aldı.
Osmanlı dış borçlarının;
1. Yüzde 42,6’sı Atatürk döneminde ödenmiştir. Atatürk zamanında
ödenmiş olan Osmanlı dış borçlarının eşdeğeri alım gücü (PPP) 138 milyar
dolardır.
2. Kalan Osmanlı dış borçları ise İsmet İnönü zamanına
ödenmeye başlanmış ve 1944 yılında Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nun teklifi ile
1954’e kadar olan taksitler defaten ödenerek kapatılmıştır. İnönü döneminde
ödenmiş olan Osmanlı dış borçların eşdeğer alım gücü ise 225 milyar dolardır.
3. Atatürk döneminde 10.527.217 TL tutarındaki Osmanlı iç
borçları da ödenmiştir. Ödenen Osmanlı iç borçlarının eşdeğeri 2020 dolar alım gücü
57.8 milyar dolardır.”
Osmanlı Osmanlı diye atıp tutturanlar bunları bilmezler ya
da bilirler de işlerine gelmez.
ÇORLU KAZASININ SORUMLUSU
Berat Albayrak’ın görevinden ayrılmasından sonra koltuğa
oturan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a Mısra Öz adlı kadın sosyal
medyasında bir hatırlatma yaptı. Öz, 2013-2015 yılları arasında Ulaştırma
Bakanı olarak görev yapan Elvan’a yenileme çalışması yaptırdığı Trakya
Demiryolları hattında Çorlu’da yaşanan kazada 25 kişinin hayatını kaybettiğini
hatırlattı. Mısra Öz, kazanın sorumlusu olarak gördüğü Elvan’ın atanmasına
“İnsanlar öledursun. Nasıl olsa bu liyakat sistemi ile bir yerlere bakan
olunur. Tedbirsizlikten ölür, açlıktan ölür, cinayetten ölür… Ölür ölür
dururuz” sözleri ile tepkisini ortaya koydu.
Öz’ün bu hatırlatmasından yola çıkarak hazinenin başına
gelen Elvan’a bu kaza ile ilgili umarım hesap vermekten kaçınmaz. Bu kazada
hayatını kaybeden ailelerin acıları hala dinmiş değil. 9 yaşındaki oğlunu ve
eşini bu kazada kaybeden Öz’ün “Ulaştırma bakar, adalet bakar, ekonomi bakar”
sözleri ile getirdiği eleştiri umarım ses bulur ve adalet, ulaştırma ve ekonomi
bakmaz.
Bu kaza sonrası hesap vermesi gerekenlerin akıbeti ile
ilgili Öz’ün, “Hesap vermek bir yana
şefinden, müdürüne, genel müdür yardımcısından bakanına hepsi terfi etti”
sözleri dikkate alınmalı. Kazada 9 yaşında oğlunu ve eşini kaybeden Mısra Öz de
“İnsanlar öledursun. Nasıl olsa bu liyakat sistemi ile bir yerlere bakan
olunur” şeklinde serzenişi ise bugünkü atamayı doğrular nitelikte.
ASFALT İŞİ
Trabzon’da su borularının yenilenmesi çalışmaları
alkışlanacak bir adım. Gelin görün ki yapılan çalışmalar sonrası köstebek
yuvasına dönen yollar bir türlü asfaltlanamıyor. Makine parkı yetersiz denildi,
kiralama yapılmasına rağmen Karşıyaka ve Beşirli’nin 1-2 nolu mahallelerinin
yolları içler acısı halde.
Aç kapa diye bir reklam vardı hatırlarsınız, yapılan bu
işlemde aynı uygulama hayata geçirilebilir. Bu semtlerimizde yaşayanlar ya da
yolu buralara düşenler karşılaştıkları manzaralar karşısında inanın sizlere
hayırlı dualar etmiyor. Gelin bu semtlerin yollarını bir an önce olması gereken
hale getirin.